Osmanlı tarihinin bu yönüyle mümkün olduğu kadar eksiksiz, tüm Osmanlı tarihini kapsayacak biçimde incelenmesi, gelecek kuşaklara kalıyor ister istemez. Bugün için milyonlarca belgenin sınıflandırılması, okunması ve değerlendirilmesi çok zordur. Bir de, Osmanlı diplomasisinin özelliğinden gelen sınırlandırmalar var. Osmanlıların 600 yıllık hayatının ilk 400 ya da 450 yılı boyunca, devletin dış ilişkilerinin düzenli ve sistematik bir biçimde incelenmesine olanak verecek haberleşmeler çok sınırlıydı. Bu, dönemde dış politikayı, gerek merkezde ve gerekse yabancı ülkelerde plânlayıp yürütecek kuruluşlar yoktu. Büyük Avrupa imparatorluklarının dış politika tarihlerinin yazılmasında temel kaynak olarak, merkez-elçilik yazışmaları, yani yabancı ülkelerde bulunan temsilcilerin günlük olarak tuttukları notlar, merkeze gönderdikleri raporlar ve merkezden aldıkları yönergeler kullanılmıştır. Dolayısıyla, tüm Osmanlı belgelerinin sınıflandırılıp değerlendirilmesi durumunda bile, dış ilişkilerinin akışının anlatımında önemli boşlukların kalacağı açıktır.
Bütün, bu sınırlamalara rağmen, Anka Kuşu gibi, çok uzun bir süre görkemli bir biçimde yaşayan ve sonra kendini 1. Dünya Savaşı'nın ateşi içine atıp, küllerinden yepyeni bir benlikle doğan bu gerçekten olağanüstü devleti, yeni bakış açılarıyla değerlendirmek gerekiyor. Bu yolda, elinizdeki çalışmanın amacı, siyasi tarih içinde Osmanlı devletinin dış ilişkilerinin genel akışını ve belirgin kalıplarını ortaya koymağa yardımcı olmaktır. -Oral Sander (Önsözden)
Osmanlı tarihinin bu yönüyle mümkün olduğu kadar eksiksiz, tüm Osmanlı tarihini kapsayacak biçimde incelenmesi, gelecek kuşaklara kalıyor ister istemez. Bugün için milyonlarca belgenin sınıflandırılması, okunması ve değerlendirilmesi çok zordur. Bir de, Osmanlı diplomasisinin özelliğinden gelen sınırlandırmalar var. Osmanlıların 600 yıllık hayatının ilk 400 ya da 450 yılı boyunca, devletin dış ilişkilerinin düzenli ve sistematik bir biçimde incelenmesine olanak verecek haberleşmeler çok sınırlıydı. Bu, dönemde dış politikayı, gerek merkezde ve gerekse yabancı ülkelerde plânlayıp yürütecek kuruluşlar yoktu. Büyük Avrupa imparatorluklarının dış politika tarihlerinin yazılmasında temel kaynak olarak, merkez-elçilik yazışmaları, yani yabancı ülkelerde bulunan temsilcilerin günlük olarak tuttukları notlar, merkeze gönderdikleri raporlar ve merkezden aldıkları yönergeler kullanılmıştır. Dolayısıyla, tüm Osmanlı belgelerinin sınıflandırılıp değerlendirilmesi durumunda bile, dış ilişkilerinin akışının anlatımında önemli boşlukların kalacağı açıktır.
Bütün, bu sınırlamalara rağmen, Anka Kuşu gibi, çok uzun bir süre görkemli bir biçimde yaşayan ve sonra kendini 1. Dünya Savaşı'nın ateşi içine atıp, küllerinden yepyeni bir benlikle doğan bu gerçekten olağanüstü devleti, yeni bakış açılarıyla değerlendirmek gerekiyor. Bu yolda, elinizdeki çalışmanın amacı, siyasi tarih içinde Osmanlı devletinin dış ilişkilerinin genel akışını ve belirgin kalıplarını ortaya koymağa yardımcı olmaktır. -Oral Sander (Önsözden)