Bu kitapta Ankara'nın belirli bir dönemi (yani 20'li yılları) odak noktası alındı. Atatürk'ün kente ayak basışıyla başlayan bu dönem, bir kentle Cumhuriyet'in at başı giden öyküsünü de içermektedir. Çünkü Ankara'yı Cumhuriyet'ten, Cumhuriyet'in ilk yıllarını ise Ankara'dan ayrı düşünmek olanaksızdır. Ankara'nın bozkır kasabası kimliğinden sıyrılıp kentleşme sürecine girmesindeki tek itici güç Cumhuriyet ve onun bir uzantısı olan şehrin "başkent" konumuna gelişi olmuştur.
Bu çalışma her yönüyle Ankara'yı anlatan bir kitap olma iddiasını taşımamaktadır; bunu bilerek yaptık. Ankara'nın tarih içindeki serüvenini kronolojik bir biçimde sıralamak, hem kitabın içeriğine ters düşeceğinden, hem de kolaylıkla her yerde bulunabilecek bilgileri yinelemek anlamına geleceğinden gereksiz görülmüştür. Kimi bilinen tarihî yapılar da gene aynı nedenle kitapta yer almamıştır. Buna karşılık, gündelik yaşamın unutulmaz öğeleri, handan palasa, aşevinden restorana, kerpiç sivil mimariden gösterişli devasa yapılara, tuzlu sokaklardan geniş bulvarlara, kağnılardan motorlu araçlara, çerçilerden şık mağazalara geçiş süreci irdelenmiş, bunlar üzerine gidilerek bir kentin gelip geçici güzellikleri üzerinde durulmuştur. (Önsözden)
Bu kitapta Ankara'nın belirli bir dönemi (yani 20'li yılları) odak noktası alındı. Atatürk'ün kente ayak basışıyla başlayan bu dönem, bir kentle Cumhuriyet'in at başı giden öyküsünü de içermektedir. Çünkü Ankara'yı Cumhuriyet'ten, Cumhuriyet'in ilk yıllarını ise Ankara'dan ayrı düşünmek olanaksızdır. Ankara'nın bozkır kasabası kimliğinden sıyrılıp kentleşme sürecine girmesindeki tek itici güç Cumhuriyet ve onun bir uzantısı olan şehrin "başkent" konumuna gelişi olmuştur.
Bu çalışma her yönüyle Ankara'yı anlatan bir kitap olma iddiasını taşımamaktadır; bunu bilerek yaptık. Ankara'nın tarih içindeki serüvenini kronolojik bir biçimde sıralamak, hem kitabın içeriğine ters düşeceğinden, hem de kolaylıkla her yerde bulunabilecek bilgileri yinelemek anlamına geleceğinden gereksiz görülmüştür. Kimi bilinen tarihî yapılar da gene aynı nedenle kitapta yer almamıştır. Buna karşılık, gündelik yaşamın unutulmaz öğeleri, handan palasa, aşevinden restorana, kerpiç sivil mimariden gösterişli devasa yapılara, tuzlu sokaklardan geniş bulvarlara, kağnılardan motorlu araçlara, çerçilerden şık mağazalara geçiş süreci irdelenmiş, bunlar üzerine gidilerek bir kentin gelip geçici güzellikleri üzerinde durulmuştur. (Önsözden)