Ankara Araştırmaları Dergisi'nin 8. sayısında farklı disiplinlerden, araştırma verileri özgün olan çalışmalarla okuyucularımızın karşısındayız. Yakın tarihimizdeki izlerini dahi hızla kaybettiğimiz günümüzde, hayatta kalan kuşağın belleklerindeki Ankara yansımalarını takip etmenin; akademik kent araştırmalarına önemli veriler sağlayacağını öngörerek, derginin bu sayısından itibaren yeni bir bölümü de ekliyoruz: Kent Anıları.
Derginin hakemli makalelerinden ilki, 1950'lerde ortaya çıkan ve çevrenin, bireylerin duygu ve davranışları üzerindeki etkilerini tanımlayan psikocoğrafya kavramı çerçevesinde Ulus'taki kentsel dönüşümü inceleyen bir araştırmadır. Ankara özelinde kent araştırmaları açısından daha önce deneyimlenmeyen yeni bir yöntem uygulayan bu çalışmanın, bundan sonraki araştırmalara da farklı bir ufuk açacağını umuyoruz.
Yaşamının büyük bir bölümünü Ankara'da geçirmiş olan 18. Yüzyıl şairlerinden Razi'nin Ankara ile ilgili 42 manzumesinin incelendiği ikinci makalenin ise Ankara tarihi ve kültürüne büyük katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.
Derginin üçüncü makalesi ise çok önemli bir kaynağı günyüzüne çıkarıyor. Ankara araştırmalarında daha çok mimari yapılarıyla gündeme gelen Giulio Mongeri bu kez, 1897'de Ankara'ya yaptığı ilk seyahatinden ilginç gözlemleriyle karşımıza çıkıyor. Mongeri'nin bu seyahati sonrasında Illustrazione Italiana dergisinde yayımladığı notları, Ankara ile ilgili bilgi kaynaklarının oldukça sınırlı olduğu bir dönemi aydınlatıyor.
Bir diğer makale, Ankara'nın, mimarlık tarihi açısından Orta Yüzyıl modernizmini temsil eden yapılarından ve günümüzde ayakta olmayan Übeyde Elli Apartmanı'nın mimari özgünlüğünün yanı sıra bu apartman özelinde dönemin yaşam kültürüne de ışık tutuyor. Ankara'nın iktisadi tarihinde çok önemli bir yeri olan sof kumaşının Ankara Etnografya Müzesi'ndeki 5 adet örneğinin teknik olarak incelenerek belgelenmesi de kentin kültürel mirasınına önemli bir katkı sağlayacaktır.
Derginin görüş yazıları bölümünde de Ankara kent tarihinin önemli simalarından Nurullah Ataç'ın, 1950'li yıllarda Ankara sinemalarında gösterimde olan filmler üzerinden Ankara'nın sosyal ve kültürel hayatına ilişkin değerlendirmelerini içeren keyifli bir yazı yer alıyor.
Ankara Araştırmaları Dergisi'nin 8. sayısında farklı disiplinlerden, araştırma verileri özgün olan çalışmalarla okuyucularımızın karşısındayız. Yakın tarihimizdeki izlerini dahi hızla kaybettiğimiz günümüzde, hayatta kalan kuşağın belleklerindeki Ankara yansımalarını takip etmenin; akademik kent araştırmalarına önemli veriler sağlayacağını öngörerek, derginin bu sayısından itibaren yeni bir bölümü de ekliyoruz: Kent Anıları.
Derginin hakemli makalelerinden ilki, 1950'lerde ortaya çıkan ve çevrenin, bireylerin duygu ve davranışları üzerindeki etkilerini tanımlayan psikocoğrafya kavramı çerçevesinde Ulus'taki kentsel dönüşümü inceleyen bir araştırmadır. Ankara özelinde kent araştırmaları açısından daha önce deneyimlenmeyen yeni bir yöntem uygulayan bu çalışmanın, bundan sonraki araştırmalara da farklı bir ufuk açacağını umuyoruz.
Yaşamının büyük bir bölümünü Ankara'da geçirmiş olan 18. Yüzyıl şairlerinden Razi'nin Ankara ile ilgili 42 manzumesinin incelendiği ikinci makalenin ise Ankara tarihi ve kültürüne büyük katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.
Derginin üçüncü makalesi ise çok önemli bir kaynağı günyüzüne çıkarıyor. Ankara araştırmalarında daha çok mimari yapılarıyla gündeme gelen Giulio Mongeri bu kez, 1897'de Ankara'ya yaptığı ilk seyahatinden ilginç gözlemleriyle karşımıza çıkıyor. Mongeri'nin bu seyahati sonrasında Illustrazione Italiana dergisinde yayımladığı notları, Ankara ile ilgili bilgi kaynaklarının oldukça sınırlı olduğu bir dönemi aydınlatıyor.
Bir diğer makale, Ankara'nın, mimarlık tarihi açısından Orta Yüzyıl modernizmini temsil eden yapılarından ve günümüzde ayakta olmayan Übeyde Elli Apartmanı'nın mimari özgünlüğünün yanı sıra bu apartman özelinde dönemin yaşam kültürüne de ışık tutuyor. Ankara'nın iktisadi tarihinde çok önemli bir yeri olan sof kumaşının Ankara Etnografya Müzesi'ndeki 5 adet örneğinin teknik olarak incelenerek belgelenmesi de kentin kültürel mirasınına önemli bir katkı sağlayacaktır.
Derginin görüş yazıları bölümünde de Ankara kent tarihinin önemli simalarından Nurullah Ataç'ın, 1950'li yıllarda Ankara sinemalarında gösterimde olan filmler üzerinden Ankara'nın sosyal ve kültürel hayatına ilişkin değerlendirmelerini içeren keyifli bir yazı yer alıyor.