#smrgKİTABEVİ Ankara: İyi Kalpli Üvey Ana -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sebat Ofset
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme
ISBN-10:
9786059427142
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199193272
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
127 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
114,75
Havale/EFT ile: 111,31
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199193272
579303
Ankara: İyi Kalpli Üvey Ana -
Ankara: İyi Kalpli Üvey Ana - #smrgKİTABEVİ
114.75
Sizin hiç Ankara'da dayınız oldu mu? Benim bir kere oldu. Dayımdan ummazdım bunu kahroldum! İstanbul'da çözülmez işlerin içerisine girmiştim. Çözülmez dedimse yanlış anlamayın, bürokratik, kırtasiye işleri anlayacağınız. Babam yıllar sonra aslında benim bir dayımın olduğunu ama onun dar zamanlarda ortaya çıktığını kulağıma doğru fısıldayıverdi.

Ben ona aklımda iyi kalsın ve diğer vilayetlerdeki sahici dayılarımla karıştırmayayım diye “dar zaman dayısı” adını vermiştim. Çok büyük bir kapıdan giriliyordu dayımın bulunduğu yere. İlk kez o zaman inanmıştım dayımın ne denli büyük olduğuna. Her kapı bir diğerine açılıyor bir sürü koridordan geçiyordum. Yakamda ziyaretçi kartımla kaç merdiven çıktım bilmiyorum. Sonra bir refakatçi bayan eşliğinde yıllar sonra ilk kez karşılaşacağım dayımın odasına doğru yürüdüm. Dayım olacak adam sanki dünyanın bütün problemlerini gönüllü olarak üstlenmiş bir civanmert edasıyla meşguliyetini ima edercesine başıyla beni selamladı.

Dilimin döndüğünce en kısa cümlelerle neden orada olduğumu anlatmaya çalıştım. Aslında beni dinlemiyor sadece dinliyormuş gibi yapıyordu. Önündeki neye yaradığı anlaşılmayan kâğıda adımı soyadımı yazarken ilk kez beni hiç unutmasın diye doyasıya “dayı” diye söylemeye hazırlanıyordum ki o benden evvel davrandı: ...

Sizin hiç Ankara'da dayınız oldu mu? Benim bir kere oldu. Dayımdan ummazdım bunu kahroldum! İstanbul'da çözülmez işlerin içerisine girmiştim. Çözülmez dedimse yanlış anlamayın, bürokratik, kırtasiye işleri anlayacağınız. Babam yıllar sonra aslında benim bir dayımın olduğunu ama onun dar zamanlarda ortaya çıktığını kulağıma doğru fısıldayıverdi.

Ben ona aklımda iyi kalsın ve diğer vilayetlerdeki sahici dayılarımla karıştırmayayım diye “dar zaman dayısı” adını vermiştim. Çok büyük bir kapıdan giriliyordu dayımın bulunduğu yere. İlk kez o zaman inanmıştım dayımın ne denli büyük olduğuna. Her kapı bir diğerine açılıyor bir sürü koridordan geçiyordum. Yakamda ziyaretçi kartımla kaç merdiven çıktım bilmiyorum. Sonra bir refakatçi bayan eşliğinde yıllar sonra ilk kez karşılaşacağım dayımın odasına doğru yürüdüm. Dayım olacak adam sanki dünyanın bütün problemlerini gönüllü olarak üstlenmiş bir civanmert edasıyla meşguliyetini ima edercesine başıyla beni selamladı.

Dilimin döndüğünce en kısa cümlelerle neden orada olduğumu anlatmaya çalıştım. Aslında beni dinlemiyor sadece dinliyormuş gibi yapıyordu. Önündeki neye yaradığı anlaşılmayan kâğıda adımı soyadımı yazarken ilk kez beni hiç unutmasın diye doyasıya “dayı” diye söylemeye hazırlanıyordum ki o benden evvel davrandı: ...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat