#smrgKİTABEVİ Anneler : Sevgi ve Zulüm Üzerine Bir Deneme - 2022

Editör:
Helin Çakır
Kondisyon:
Yeni
Yayın Yönetmeni:
Mustafa Küpüşoğlu
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Araştırma
ISBN-10:
9786254496585
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199206092
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Çeviren:
Ilgın Yıldız
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
83,75
Havale/EFT ile: 81,24
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199206092
592488
Anneler : Sevgi ve Zulüm Üzerine Bir Deneme -        2022
Anneler : Sevgi ve Zulüm Üzerine Bir Deneme - 2022 #smrgKİTABEVİ
83.75
Sevgi ve Zulüm Üzerine Bir Deneme

Jacqueline Rose giriş niteliğindeki bu eserde Batı kültüründe anneliği irdeliyor. “Miras aldığım bedensel veya zihinsel her tür derdin, hatta miras aldığım hemen her şeyin annemden geldiğini varsaymıştım,” diyen yazar, annelerin kişisel ve politik tüm başarısızlıkların sorumlusu tutulduğuna dikkat çekiyor. Rose edebiyattan, haberlerden ve geçmişten günümüze yaşam öykülerinden destek alarak Antik Yunan'a dönüyor, daha sonra 1950'lerin feminizmini selamlayarak günümüzde Elena Ferrante'nin “annelerinde” duruyor. Annelere mal edilen imkânsızlığın ağır yükünün boyutlarını inceliyor: Mülteci anneler suçlu ilan edilir, fakir anneler bencildir; savaşın sembolü yas tutan annedir, ama savaşı protesto eden annelerin sesi kısılır; anneler tüm benliklerini çocuklarına adamalıdır ancak bedenen veya ruhen bundan çok fazla keyif almamalı ya da kamusal alanda sevgi taşkınlıkları göstermemelidir.

Rose çevremizi saran sistematik adaletsizlikten kaçmak için anneleri nasıl günah keçisi ilan ettiğimizi, tüm umut ve arzularımızı onlara yükleyip, aynı zamanda tüm hayal kırıklıklarımız ve başarısızlıklarımızdan da nasıl onları sorumlu tuttuğumuzu ve yine bunları düzeltme görevini nasıl onlardan beklediğimizi gösteriyor.

Sevgi ve Zulüm Üzerine Bir Deneme

Jacqueline Rose giriş niteliğindeki bu eserde Batı kültüründe anneliği irdeliyor. “Miras aldığım bedensel veya zihinsel her tür derdin, hatta miras aldığım hemen her şeyin annemden geldiğini varsaymıştım,” diyen yazar, annelerin kişisel ve politik tüm başarısızlıkların sorumlusu tutulduğuna dikkat çekiyor. Rose edebiyattan, haberlerden ve geçmişten günümüze yaşam öykülerinden destek alarak Antik Yunan'a dönüyor, daha sonra 1950'lerin feminizmini selamlayarak günümüzde Elena Ferrante'nin “annelerinde” duruyor. Annelere mal edilen imkânsızlığın ağır yükünün boyutlarını inceliyor: Mülteci anneler suçlu ilan edilir, fakir anneler bencildir; savaşın sembolü yas tutan annedir, ama savaşı protesto eden annelerin sesi kısılır; anneler tüm benliklerini çocuklarına adamalıdır ancak bedenen veya ruhen bundan çok fazla keyif almamalı ya da kamusal alanda sevgi taşkınlıkları göstermemelidir.

Rose çevremizi saran sistematik adaletsizlikten kaçmak için anneleri nasıl günah keçisi ilan ettiğimizi, tüm umut ve arzularımızı onlara yükleyip, aynı zamanda tüm hayal kırıklıklarımız ve başarısızlıklarımızdan da nasıl onları sorumlu tuttuğumuzu ve yine bunları düzeltme görevini nasıl onlardan beklediğimizi gösteriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat