#smrgKİTABEVİ Ansiklopedi ya da Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Açıklamalı Sözlüğü -
L'Encyclopedie'nin son ciltleri 1765 Eylülünde yayımlandı ve Diderot "Büyük ve lanetlenmiş yapıt bitti!" diye haykırdı.
Sadece Aydınlanma Çağında değil günümüzde bile "büyük ve lanetlenmiş" bu yapıt, modern çağın bütün ansiklopedilerinin babası: Ansiklopedi, iki yüz yılı geçen uzun bir bekleyişten sonra, "Agnus scythicus"tan "Zenci Ticareti"ne kadar seçilmiş maddeleriyle -bile olsa- ilk kez Türkçede.
Bu önemli çeviriyi gerçekleştiren Selahattin Hilav'ın kapsamlı sunuş yazısı, Alain Pons'un kronolojisi, d'Alembert'in "Öndeyiş" ve "İnsan Bilimleri Sisteminin Ayrıntılı Açıklanması", Diderot'nun "Başyargıç Bacon'ın Bilimler Bölümlemesi Üzerine Düşünceler" başlıklı yazıları ve özgün baskıdan seçilmiş tam sayfa resimlerle.
TADIMLIK
Çevremizdeki yersel cisimlerin incelenmesinde de, matematik bilgilerin kullanılması, büyük önem taşır. Bu cisimlerde gözlemlediğimiz bütün özelliklerin, şu ya da bu ölçüde kavrayabildiğimiz bağıntıları vardır ve bu bağıntıların bilgisi ya da keşfedilmesi de, ulaşabileceğimiz biricik amaçtır ve dolayısıyla kendimize seçmemiz gereken biricik amaç da budur. Öyleyse, doğayı, bulanık ve keyfi varsayımlarla bilip tanımayı umut edemeyiz; doğanın bilgisine, fenomenlerin düşünüme dayanan incelenmesiyle; bunları birbiriyle karşılaştırmak yoluyla; çok sayıdaki fenomeni, bunların ilkesi olarak görebileceğimiz tek bir fenomene elden geldiğince indirgemeyi sağlayacak sanatla bu bilgiye ulaşmayı umut edebiliriz. Gerçekten de, bir bilimin ilkelerinin sayısı ne kadar azaltılırsa, bu ilkelere o kadar genişlik kazandırılmış olur; çünkü bir bilimin inceleme nesnesi, zorunlu olarak belirlenmiş olduğundan, bu nesneye uygulanan ilkeler ne kadar az sayıda olurlarsa o kadar verimli olurlar. Bu ilkelerin daha kolay kavranmalarını da sağlayan bu indirgeme gerçek sistemli düşünüştür ve çoğunlukla uyuşmadığı sistem düşünüşü ile karıştırılmamalıdır. İlerde bu konu üzerinde uzun uzadıya duracağız.
L'Encyclopedie'nin son ciltleri 1765 Eylülünde yayımlandı ve Diderot "Büyük ve lanetlenmiş yapıt bitti!" diye haykırdı.
Sadece Aydınlanma Çağında değil günümüzde bile "büyük ve lanetlenmiş" bu yapıt, modern çağın bütün ansiklopedilerinin babası: Ansiklopedi, iki yüz yılı geçen uzun bir bekleyişten sonra, "Agnus scythicus"tan "Zenci Ticareti"ne kadar seçilmiş maddeleriyle -bile olsa- ilk kez Türkçede.
Bu önemli çeviriyi gerçekleştiren Selahattin Hilav'ın kapsamlı sunuş yazısı, Alain Pons'un kronolojisi, d'Alembert'in "Öndeyiş" ve "İnsan Bilimleri Sisteminin Ayrıntılı Açıklanması", Diderot'nun "Başyargıç Bacon'ın Bilimler Bölümlemesi Üzerine Düşünceler" başlıklı yazıları ve özgün baskıdan seçilmiş tam sayfa resimlerle.
TADIMLIK
Çevremizdeki yersel cisimlerin incelenmesinde de, matematik bilgilerin kullanılması, büyük önem taşır. Bu cisimlerde gözlemlediğimiz bütün özelliklerin, şu ya da bu ölçüde kavrayabildiğimiz bağıntıları vardır ve bu bağıntıların bilgisi ya da keşfedilmesi de, ulaşabileceğimiz biricik amaçtır ve dolayısıyla kendimize seçmemiz gereken biricik amaç da budur. Öyleyse, doğayı, bulanık ve keyfi varsayımlarla bilip tanımayı umut edemeyiz; doğanın bilgisine, fenomenlerin düşünüme dayanan incelenmesiyle; bunları birbiriyle karşılaştırmak yoluyla; çok sayıdaki fenomeni, bunların ilkesi olarak görebileceğimiz tek bir fenomene elden geldiğince indirgemeyi sağlayacak sanatla bu bilgiye ulaşmayı umut edebiliriz. Gerçekten de, bir bilimin ilkelerinin sayısı ne kadar azaltılırsa, bu ilkelere o kadar genişlik kazandırılmış olur; çünkü bir bilimin inceleme nesnesi, zorunlu olarak belirlenmiş olduğundan, bu nesneye uygulanan ilkeler ne kadar az sayıda olurlarsa o kadar verimli olurlar. Bu ilkelerin daha kolay kavranmalarını da sağlayan bu indirgeme gerçek sistemli düşünüştür ve çoğunlukla uyuşmadığı sistem düşünüşü ile karıştırılmamalıdır. İlerde bu konu üzerinde uzun uzadıya duracağız.