#smrgKİTABEVİ Antik Köylerde Yaşam : Roma Anadolusu'nda Kırsal Yaşam - 2024

Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
İzmir Semt Kitaplığı
ISBN-10:
6256793293
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199232401
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
374
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Nihan Karahan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
382,50
Havale/EFT ile: 371,03
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199232401
619329
Antik Köylerde Yaşam : Roma Anadolusu'nda Kırsal Yaşam -        2024
Antik Köylerde Yaşam : Roma Anadolusu'nda Kırsal Yaşam - 2024 #smrgKİTABEVİ
382.50
Manisa ilinin Sardis antik kentini de içine alan ovalık alanı geçip doğuya ilerlediğimizde Antikçağ'da Katakekaumene olarak adlandırılan “yanık ülke”ye ulaşırız. Burada Sardis'le boy ölçüşebilecek büyük şehirler yoktur. En büyük kentlerinin bile “kasaba irisi” olarak tanımlanabileceği bölgede, çok sayıda köy yerleşimi vardır. Bu ücra dağ köylerinde yaşayan, yaşamını çiftçilik, çobanlık ya da dokumacılık yaparak geçiren insanlar, üzerinde bütün akrabalarının adlarının uzun uzun sıralandığı mezar taşlarıyla gömülür. Büyük hanelerde, birbirine sıkı sıkıya bağlı aileler içinde yaşayan bu köylüler, İS birinci yüzyılda birdenbire bize günahlarını anlatmaya başlar. Tanrılarına adadıkları kabartmalı stellerin üzerindeki hikâyeleriyle birden karşı karşıya kalıveririz.

İki bin yıl öncesinin Manisalı köylüleri bizimle doğrudan konuşmakta, üstelik bize en mahrem aile sırlarını anlatmaktadır. Bu, Antikçağ'da başka hiçbir yerde ve zamanda karşılaşmadığımız, hayret ve heyecan verici bir durum. Tam da bu yüzden, bu yazıtlar, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak epigraf ve tarihçilerin “iştahını kabartarak” çok sayıda çalışmaya konu olmuştur.

Sayısı neredeyse iki yüze yaklaşan bu adaklarda, insanların hem birbirleriyle hem tanrılarıyla ilişkilerine dair onlarca öykü gizlidir.

Manisa ilinin Sardis antik kentini de içine alan ovalık alanı geçip doğuya ilerlediğimizde Antikçağ'da Katakekaumene olarak adlandırılan “yanık ülke”ye ulaşırız. Burada Sardis'le boy ölçüşebilecek büyük şehirler yoktur. En büyük kentlerinin bile “kasaba irisi” olarak tanımlanabileceği bölgede, çok sayıda köy yerleşimi vardır. Bu ücra dağ köylerinde yaşayan, yaşamını çiftçilik, çobanlık ya da dokumacılık yaparak geçiren insanlar, üzerinde bütün akrabalarının adlarının uzun uzun sıralandığı mezar taşlarıyla gömülür. Büyük hanelerde, birbirine sıkı sıkıya bağlı aileler içinde yaşayan bu köylüler, İS birinci yüzyılda birdenbire bize günahlarını anlatmaya başlar. Tanrılarına adadıkları kabartmalı stellerin üzerindeki hikâyeleriyle birden karşı karşıya kalıveririz.

İki bin yıl öncesinin Manisalı köylüleri bizimle doğrudan konuşmakta, üstelik bize en mahrem aile sırlarını anlatmaktadır. Bu, Antikçağ'da başka hiçbir yerde ve zamanda karşılaşmadığımız, hayret ve heyecan verici bir durum. Tam da bu yüzden, bu yazıtlar, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak epigraf ve tarihçilerin “iştahını kabartarak” çok sayıda çalışmaya konu olmuştur.

Sayısı neredeyse iki yüze yaklaşan bu adaklarda, insanların hem birbirleriyle hem tanrılarıyla ilişkilerine dair onlarca öykü gizlidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat