Tanık olduğu işkenceler karşısında üç maymunu oynayan, dahası işkencenin bizzat uygulayıcısı olan, yasak yöntemlerle elde edilmiş delilleri baş tacı yapan, işlenen kimi cinayetleri örtbas eden bir makinenin verdiği kararla suçlu ilan edilenleri, bizler de suçlu addetmeden önce durup düşünmemiz gerekmiyor mu?
Bir yandan toplumu cendere altına alan yasalar yapıp, diğer yandan adalet mekanizmasını sıkı bir denetim altına aldıktan sonra ortaya atılan: "iyi yasa mı, yoksa iyi yargıç mı?" sorusunun aslında "kırk katır mı, kır satır mı?" sorusunun bir benzeri olduğu; 12 Eylül döneminin hukukçularından daha iyi kim bilebilir?
"Asılmayıp Beslenenler", 12 Eylül'de cezaevlerinde yaşanan zulüm politikasıyla hesaplaşmayı hedeflemişti. "12 Eylül Hesaplaşması" dizisinin ikinci kitabı olan "Apoletli Adalet" ise 12 Eylül Cuntasının, adaleti yığınları sindirme aracına dönüştürme serüvenini: dönemin yargıçlarının, savcılarının, sanıklarının ve avukatlarının tanıklığına dayanarak anlatıyor. (Arka kapaktan)
Tanık olduğu işkenceler karşısında üç maymunu oynayan, dahası işkencenin bizzat uygulayıcısı olan, yasak yöntemlerle elde edilmiş delilleri baş tacı yapan, işlenen kimi cinayetleri örtbas eden bir makinenin verdiği kararla suçlu ilan edilenleri, bizler de suçlu addetmeden önce durup düşünmemiz gerekmiyor mu?
Bir yandan toplumu cendere altına alan yasalar yapıp, diğer yandan adalet mekanizmasını sıkı bir denetim altına aldıktan sonra ortaya atılan: "iyi yasa mı, yoksa iyi yargıç mı?" sorusunun aslında "kırk katır mı, kır satır mı?" sorusunun bir benzeri olduğu; 12 Eylül döneminin hukukçularından daha iyi kim bilebilir?
"Asılmayıp Beslenenler", 12 Eylül'de cezaevlerinde yaşanan zulüm politikasıyla hesaplaşmayı hedeflemişti. "12 Eylül Hesaplaşması" dizisinin ikinci kitabı olan "Apoletli Adalet" ise 12 Eylül Cuntasının, adaleti yığınları sindirme aracına dönüştürme serüvenini: dönemin yargıçlarının, savcılarının, sanıklarının ve avukatlarının tanıklığına dayanarak anlatıyor. (Arka kapaktan)