#smrgKİTABEVİ Ara Dönem Hanefi-Maturidi Düşüncesinde İmamet ve Hilafet (Hicri 6-7. Asırlar) - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
İlahiyat
ISBN-10:
6256063648
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199234388
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
178
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
127,50
Havale/EFT ile: 123,68
1199234388
621324
Ara Dönem Hanefi-Maturidi Düşüncesinde İmamet ve Hilafet (Hicri 6-7. Asırlar) -        2024
Ara Dönem Hanefi-Maturidi Düşüncesinde İmamet ve Hilafet (Hicri 6-7. Asırlar) - 2024 #smrgKİTABEVİ
127.50
Mâturîdîliğin, İslâm düşüncesi içerisinde kendine mahsus seyrine baktığımızda Ebü'l-Muîn en-Nesefî ile Sadrüşşerîa arasında geçen zamanı “ara dönem” olarak isimlendirmek mümkündür. Bu dönem; mütekaddimûn devri kelâmına mahsus hususiyetler taşımakla beraber tam olarak müteahhirûn devri kelâmı özelliklerini göstermediği için ara dönem olarak ele alınmıştır. Genelde İslâm siyaset düşüncesi, özelde imâmet/hilâfet bahisleri için bu dönemin kendine özgü tarafları vardır. Hem atabeylikler devrinde hem de Moğollar sonrasında hilâfet ve imâmet etrafında siyasî, içtimaî ve dinî meselelerin yeniden ele alındığına şahit oluyoruz. Devrin hususiyetlerinin nizam fikrini imamet/hilafet teorisinin merkezî unsuru haline getirdiğini söylemekte beis yoktur. Moğollar öncesi yaşanan bölünmüşlük ve Moğollarla beraber gelen uzun süreli istikrarsızlık bu tutumu pekiştirmiştir. Bu kargaşanın beraberinde getirdiği bir diğer husus; Sünnî olmayan unsurların geniş propaganda alanı ve imkânı bulmuş olmalarıdır. Bu sebeple itikadî karakteri ön planda bir imamet/hilafet müdafaası yapılmıştır. Bu bağlamda ortaya konan perspektif, Osmanlı'ya ve günümüze uzanan bir siyaset anlayışına vücut vermiştir.
Mâturîdîliğin, İslâm düşüncesi içerisinde kendine mahsus seyrine baktığımızda Ebü'l-Muîn en-Nesefî ile Sadrüşşerîa arasında geçen zamanı “ara dönem” olarak isimlendirmek mümkündür. Bu dönem; mütekaddimûn devri kelâmına mahsus hususiyetler taşımakla beraber tam olarak müteahhirûn devri kelâmı özelliklerini göstermediği için ara dönem olarak ele alınmıştır. Genelde İslâm siyaset düşüncesi, özelde imâmet/hilâfet bahisleri için bu dönemin kendine özgü tarafları vardır. Hem atabeylikler devrinde hem de Moğollar sonrasında hilâfet ve imâmet etrafında siyasî, içtimaî ve dinî meselelerin yeniden ele alındığına şahit oluyoruz. Devrin hususiyetlerinin nizam fikrini imamet/hilafet teorisinin merkezî unsuru haline getirdiğini söylemekte beis yoktur. Moğollar öncesi yaşanan bölünmüşlük ve Moğollarla beraber gelen uzun süreli istikrarsızlık bu tutumu pekiştirmiştir. Bu kargaşanın beraberinde getirdiği bir diğer husus; Sünnî olmayan unsurların geniş propaganda alanı ve imkânı bulmuş olmalarıdır. Bu sebeple itikadî karakteri ön planda bir imamet/hilafet müdafaası yapılmıştır. Bu bağlamda ortaya konan perspektif, Osmanlı'ya ve günümüze uzanan bir siyaset anlayışına vücut vermiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat