#smrgKİTABEVİ Arafta - 2025
Editör:
Yeliz Üslü
Kapak Tasarım:
Emir Tali
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Kişisel Gelişim
ISBN-10:
6256370821
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
148,50
Havale/EFT ile:
142,57
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199239189
626370

https://www.simurgkitabevi.com/arafta-2025
Arafta - 2025 #smrgKİTABEVİ
148.50
Anlam, akıl ve delilik arasında gizlidir.
En sevdiğini kaybetmenin acısını küçük yaşlarda deneyimleyen Hakan, hayatta kalabilmek için tek bir düşünceye sığınır: "Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin." Böylece duygularını zihninin en derinine gömer ve üzerine, etiketlerden oluşan gösterişli bir bina inşa eder. Başarılı Psikiyatrist kimliği ve standartlarına uygun bir evlilik hayatıyla her şey kontrolü altındadır. Ta ki o karşılaşma anına kadar… Yıllarca emek verdiği, güvendiği o bina çökmekte ve enkaz altında çok şey kalmaktadır. Böylece Hakan, bir anda geçmişinin ara sokaklarına sürüklenir. Diyarbakır'dan başlayan bu yolculuk, önce İstanbul'un hışmına uğrayıp oradan Tunceli'ye, Munzur'un soğuk sularına varır. Burada geçmişiyle hesaplaşıp acısına sahip çıkmayı öğrenmeli; ışıklarını açık tutmak için önce içine, sonra toprağa kulak vermeli. Belki o zaman zihninin geç kalmış çığlıklarını dindirebilir, belki de o zaman güvercinini uçurabilir. Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bu roman, bir psikiyatristin kaleminden akıl ve delilik arasındaki ince sınırda akan derin bir içsel yolculuk hikâyesi…
En sevdiğini kaybetmenin acısını küçük yaşlarda deneyimleyen Hakan, hayatta kalabilmek için tek bir düşünceye sığınır: "Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin." Böylece duygularını zihninin en derinine gömer ve üzerine, etiketlerden oluşan gösterişli bir bina inşa eder. Başarılı Psikiyatrist kimliği ve standartlarına uygun bir evlilik hayatıyla her şey kontrolü altındadır. Ta ki o karşılaşma anına kadar… Yıllarca emek verdiği, güvendiği o bina çökmekte ve enkaz altında çok şey kalmaktadır. Böylece Hakan, bir anda geçmişinin ara sokaklarına sürüklenir. Diyarbakır'dan başlayan bu yolculuk, önce İstanbul'un hışmına uğrayıp oradan Tunceli'ye, Munzur'un soğuk sularına varır. Burada geçmişiyle hesaplaşıp acısına sahip çıkmayı öğrenmeli; ışıklarını açık tutmak için önce içine, sonra toprağa kulak vermeli. Belki o zaman zihninin geç kalmış çığlıklarını dindirebilir, belki de o zaman güvercinini uçurabilir. Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bu roman, bir psikiyatristin kaleminden akıl ve delilik arasındaki ince sınırda akan derin bir içsel yolculuk hikâyesi…
Anlam, akıl ve delilik arasında gizlidir.
En sevdiğini kaybetmenin acısını küçük yaşlarda deneyimleyen Hakan, hayatta kalabilmek için tek bir düşünceye sığınır: "Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin." Böylece duygularını zihninin en derinine gömer ve üzerine, etiketlerden oluşan gösterişli bir bina inşa eder. Başarılı Psikiyatrist kimliği ve standartlarına uygun bir evlilik hayatıyla her şey kontrolü altındadır. Ta ki o karşılaşma anına kadar… Yıllarca emek verdiği, güvendiği o bina çökmekte ve enkaz altında çok şey kalmaktadır. Böylece Hakan, bir anda geçmişinin ara sokaklarına sürüklenir. Diyarbakır'dan başlayan bu yolculuk, önce İstanbul'un hışmına uğrayıp oradan Tunceli'ye, Munzur'un soğuk sularına varır. Burada geçmişiyle hesaplaşıp acısına sahip çıkmayı öğrenmeli; ışıklarını açık tutmak için önce içine, sonra toprağa kulak vermeli. Belki o zaman zihninin geç kalmış çığlıklarını dindirebilir, belki de o zaman güvercinini uçurabilir. Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bu roman, bir psikiyatristin kaleminden akıl ve delilik arasındaki ince sınırda akan derin bir içsel yolculuk hikâyesi…
En sevdiğini kaybetmenin acısını küçük yaşlarda deneyimleyen Hakan, hayatta kalabilmek için tek bir düşünceye sığınır: "Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin." Böylece duygularını zihninin en derinine gömer ve üzerine, etiketlerden oluşan gösterişli bir bina inşa eder. Başarılı Psikiyatrist kimliği ve standartlarına uygun bir evlilik hayatıyla her şey kontrolü altındadır. Ta ki o karşılaşma anına kadar… Yıllarca emek verdiği, güvendiği o bina çökmekte ve enkaz altında çok şey kalmaktadır. Böylece Hakan, bir anda geçmişinin ara sokaklarına sürüklenir. Diyarbakır'dan başlayan bu yolculuk, önce İstanbul'un hışmına uğrayıp oradan Tunceli'ye, Munzur'un soğuk sularına varır. Burada geçmişiyle hesaplaşıp acısına sahip çıkmayı öğrenmeli; ışıklarını açık tutmak için önce içine, sonra toprağa kulak vermeli. Belki o zaman zihninin geç kalmış çığlıklarını dindirebilir, belki de o zaman güvercinini uçurabilir. Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bu roman, bir psikiyatristin kaleminden akıl ve delilik arasındaki ince sınırda akan derin bir içsel yolculuk hikâyesi…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.