#smrgKİTABEVİ Arap Kaynaklarında Türkler - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Bayrak Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256470804
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
262
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
287,00
Havale/EFT ile:
277,44
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199235462
622415
![Arap Kaynaklarında Türkler - 2025](/u/simurgkitabevi/img/b/a/r/arap-kaynaklarinda-turkler-20257fdd6886dbf2f85893f5d4b1681b0e21.jpg)
https://www.simurgkitabevi.com/arap-kaynaklar-nda-t-rkler-2025
Arap Kaynaklarında Türkler - 2025 #smrgKİTABEVİ
287.00
Türk milletinin bilinen tarihî dört bin yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Göçebe karakterli bir topluluk olan Türklerin asırlar boyunca yaşadığı sosyo-kültürel ve dinî değişimler hem kendi coğrafyalarının hem de dünyanın kaderini etkilemiştir. Araplar ve Türkler arasında özellikle İslâmiyet sonrası şekillenen müşterek tarih Türkler hakkındaki malûmatların derlenmesi noktasında Arap kaynaklarını özel bir noktaya konumlandırmıştır. Yahya Kemal'in: “Eğer Malazgirt'i bir Ermeni papazı sağlam bir nesirle tasvir etmeseydi, Anadolu'da vatanımızın kurtuluşuna dair en mübarek bir vâkıayı bilemezdik.” sözlerinin hakikati, Türkler hakkında Arap-İslâm kaynaklarında yer alan ve onların bakış açısından yazılmış metinler gün yüzüne çıktığında idrak edilmektedir. Türklerin, tarih yapmada çok başarılı olduğu fakat aynı başarıyı tarih yazma işinde gösteremediği anlaşılmaktadır. Türklerin, Safkan Araplar olarak nitelenen Kahtanîlerle milattan önce vuku bulan ilk karşılaşmaları ve sonraki devirlerde ticârî ve askerî sahalarda doğrudan yahut dolaylı olarak gerçekleşen temasları, Câhiliye-Sadru'l-İslâm ve Emevî-Abbâsî dönemlerinde asırların ruhlarına uygun olarak yeni formlara evrilmiştir.Türk-Arap ilişkileri coğrafî hakikatler ve siyasî konjüktürün etkisiyle kimi zaman nahoş hadîselerle kimi zamansa ittifaklarla yoğunluğunu ve yakınlığını koruyarak günümüze dek süre gelmiştir. “Arap Kaynaklarında Türkler” başlıklı bu kitap, bahse konu bağlam üzerine şekillenen bir zemin üzerine inşa edilmiştir. Bu husutaki çabaları tetikleyen temel motivasyan unsuruysa, Câhiliye devrinden (m.450-600) başlayarak Abbâsî hilâfetinin sonuna dek (m.1258) devam eden yaklaşık 800 yıllık süreçte Türklüğün ve Türklerin izlerini kadîm Arap-İslâm kaynakları ekseninde, şiirler özelinde ve tarihî arka planlarını ele almak suretiyle inceleme düşüncesi olmuştur.
Türk milletinin bilinen tarihî dört bin yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Göçebe karakterli bir topluluk olan Türklerin asırlar boyunca yaşadığı sosyo-kültürel ve dinî değişimler hem kendi coğrafyalarının hem de dünyanın kaderini etkilemiştir. Araplar ve Türkler arasında özellikle İslâmiyet sonrası şekillenen müşterek tarih Türkler hakkındaki malûmatların derlenmesi noktasında Arap kaynaklarını özel bir noktaya konumlandırmıştır. Yahya Kemal'in: “Eğer Malazgirt'i bir Ermeni papazı sağlam bir nesirle tasvir etmeseydi, Anadolu'da vatanımızın kurtuluşuna dair en mübarek bir vâkıayı bilemezdik.” sözlerinin hakikati, Türkler hakkında Arap-İslâm kaynaklarında yer alan ve onların bakış açısından yazılmış metinler gün yüzüne çıktığında idrak edilmektedir. Türklerin, tarih yapmada çok başarılı olduğu fakat aynı başarıyı tarih yazma işinde gösteremediği anlaşılmaktadır. Türklerin, Safkan Araplar olarak nitelenen Kahtanîlerle milattan önce vuku bulan ilk karşılaşmaları ve sonraki devirlerde ticârî ve askerî sahalarda doğrudan yahut dolaylı olarak gerçekleşen temasları, Câhiliye-Sadru'l-İslâm ve Emevî-Abbâsî dönemlerinde asırların ruhlarına uygun olarak yeni formlara evrilmiştir.Türk-Arap ilişkileri coğrafî hakikatler ve siyasî konjüktürün etkisiyle kimi zaman nahoş hadîselerle kimi zamansa ittifaklarla yoğunluğunu ve yakınlığını koruyarak günümüze dek süre gelmiştir. “Arap Kaynaklarında Türkler” başlıklı bu kitap, bahse konu bağlam üzerine şekillenen bir zemin üzerine inşa edilmiştir. Bu husutaki çabaları tetikleyen temel motivasyan unsuruysa, Câhiliye devrinden (m.450-600) başlayarak Abbâsî hilâfetinin sonuna dek (m.1258) devam eden yaklaşık 800 yıllık süreçte Türklüğün ve Türklerin izlerini kadîm Arap-İslâm kaynakları ekseninde, şiirler özelinde ve tarihî arka planlarını ele almak suretiyle inceleme düşüncesi olmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.