#smrgSAHAF Aristoteles'te Bilim ve Canlılar Sorunu -

Stok Kodu:
1199027133
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
238 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1995
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199027133
413228
Aristoteles'te Bilim ve Canlılar Sorunu -
Aristoteles'te Bilim ve Canlılar Sorunu - #smrgSAHAF
0.00
Aristoteles, "bütün insanlar, doğaları gereği bilmek isterler" diyor. Her meslek öbeği belli bir konuyla uğraşır, belli işle meşguldür. O konu hakkında bilgiler derler; işe bilgiyle yönelmek zorundadır. Ancak, bilginin kendisini 'derd edinmiş' 'pek az sayıda insan' ortaya çıkmıştır. M.Ö. Dördüncü yüzyıl Ege Medeniyetinden beri bu 'pek az sayıdaki insan', filosof olarak anılagelmiştir. Doğal vakıaların kendilerine doğrudan doğruya eğilmeyip bunları bize bildiren, bilmemizi sağlayan kavramlar ile bunların oluşturduğu dokuları biçimselleştirilmiş mantık çerçevesinde irdeleyen felsefedir. Esas kurucusu Eflâtundur. Öğrencisi Aristoteles ise, felsefî düşünme zemininden hareketle bilimi tarihte ilk defa tarif ederek belirlemiştir. Gerçi efsâne (mitos), zanaat (teknik), ve temayüz etmiş medeniyetlerde hikmet binaları varolmuş yahut vücuda getirilmiştir. Ancak, felsefe ile bilim, daha doğrusu, felsefe-bilim, belli bir tarihte, belirli bir coğrafyada, kimi kişilerin kafası ile elinde şekillenmiştir. "Gerçekten de zorlanan, şaşıran, bilgisizliğinin farkına varır" diyen Aristoteles, bilimin ilk ve baş şekillendiricisi olmuştur.

Nasıl efsâne çemberinden geçtikten sonra insanlar, bilgeliğin bağrından felsefeyi türetmişlerse, aynı şekilde felsefeden çıkarak bilimi inşâ etmek yetisini göstermişlerdir. Genelde felsefe, kavram dağarını efsâne ile bilgeliğe borçlu olduğu kadar, bilim anlayışı da temel kavram kuruluşu ile ilkelerini felsefede, öncelikle de, Aristoteles'in sisteminde bulmuştur.

Bu kitapta Aristoteles'in bilim bağlamında canlı (organik) varlık alanını; ve canlı (organik) varlık alanını da temele alarak bilimi nasıl biçimleyip belirlediği konusunu; ve nihayet canlının, bilimce araştırılmasından doğmuş ve çağımıza değin -başta evrim olmak üzere- halledilmeği beklemiş sorunları bulacaksınız. (Arka kapaktan)

Aristoteles, "bütün insanlar, doğaları gereği bilmek isterler" diyor. Her meslek öbeği belli bir konuyla uğraşır, belli işle meşguldür. O konu hakkında bilgiler derler; işe bilgiyle yönelmek zorundadır. Ancak, bilginin kendisini 'derd edinmiş' 'pek az sayıda insan' ortaya çıkmıştır. M.Ö. Dördüncü yüzyıl Ege Medeniyetinden beri bu 'pek az sayıdaki insan', filosof olarak anılagelmiştir. Doğal vakıaların kendilerine doğrudan doğruya eğilmeyip bunları bize bildiren, bilmemizi sağlayan kavramlar ile bunların oluşturduğu dokuları biçimselleştirilmiş mantık çerçevesinde irdeleyen felsefedir. Esas kurucusu Eflâtundur. Öğrencisi Aristoteles ise, felsefî düşünme zemininden hareketle bilimi tarihte ilk defa tarif ederek belirlemiştir. Gerçi efsâne (mitos), zanaat (teknik), ve temayüz etmiş medeniyetlerde hikmet binaları varolmuş yahut vücuda getirilmiştir. Ancak, felsefe ile bilim, daha doğrusu, felsefe-bilim, belli bir tarihte, belirli bir coğrafyada, kimi kişilerin kafası ile elinde şekillenmiştir. "Gerçekten de zorlanan, şaşıran, bilgisizliğinin farkına varır" diyen Aristoteles, bilimin ilk ve baş şekillendiricisi olmuştur.

Nasıl efsâne çemberinden geçtikten sonra insanlar, bilgeliğin bağrından felsefeyi türetmişlerse, aynı şekilde felsefeden çıkarak bilimi inşâ etmek yetisini göstermişlerdir. Genelde felsefe, kavram dağarını efsâne ile bilgeliğe borçlu olduğu kadar, bilim anlayışı da temel kavram kuruluşu ile ilkelerini felsefede, öncelikle de, Aristoteles'in sisteminde bulmuştur.

Bu kitapta Aristoteles'in bilim bağlamında canlı (organik) varlık alanını; ve canlı (organik) varlık alanını da temele alarak bilimi nasıl biçimleyip belirlediği konusunu; ve nihayet canlının, bilimce araştırılmasından doğmuş ve çağımıza değin -başta evrim olmak üzere- halledilmeği beklemiş sorunları bulacaksınız. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat