Veya her konuda anlaşsalar bile seks konusundaki bir "arıza" nedeniyle ayrılabiliyorlar.
Peki, aşk ilişkilerinin içindeki bazen "gülünç" bile olabilen bu cinsel problemleri ve ruhunu acıtan hayal kırıklıklarını bir kadın "sırdaşı" olan başka kadına nasıl anlatır?
İşte yazarın gerçekten müthiş akıcı bir konuşma diliyle kaleme aldığı öykülerde genellikle pek rahatlıkla dile getirilmeyen bu "hayat deneyimlerini" buluyorsunuz.
Ve bütün öyküleri gülerek, eğlenerek bir çırpıda okumanıza rağmen, aynı zamanda erkekler ve kadınlar hakkında sayısız "giz" öğrenerek yepyeni düşünceler ediniyorsunuz.
Kuşkusuz arızasız olan hiçbir insan yok ama "tamir" edebilmek için arızalarımızı bilmekte de fayda var...
“Şöyle bir söz hatırlıyorum: "Birçok kızın babasına benzer erkeklerle evlendiği doğrudur. Bu da annelerin düğünlerde neden ağladığını açıklar.."
Acımasız gibi görünen bir erkek eleştirisi ilk bakışta.. Grilerin olmadığı, sadece siyah ve beyazın hakim olduğu bir dünyada söylenmiş bir söz olmalı..
Güler Kazmacı'nın bu kitapta yer alan öykülerini ilk kez okuduğumda da doğrusunu isterseniz yukarıdaki söze hak vermeye başladığımı düşünüyordum.. Kazmacı, kendine özgü sade üslubuyla yaşamın herhangi bir anında karşılaşabileceğiniz erkek portreleri sunuyor..
Ama kitabın adından da kolayca anlayabileceğiniz gibi "arızalı" erkekler bunlar.. "Arıza", erkeklerin egemen olduğu bir toplumda, iyi kadınların bile "erkek gibi" diye tanımlandığı bir ortamda yaşamış ve kişilik gelişimlerinin bu yüzden çarpılmış olmasından kaynaklanıyor..
"Al Bundy"nin salt bir televizyon kahramanı olmadığını bu öyküleri okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız... -Mehmet Y. Yılmaz / Milliyet Gazetesi (Arka kapaktan)
Veya her konuda anlaşsalar bile seks konusundaki bir "arıza" nedeniyle ayrılabiliyorlar.
Peki, aşk ilişkilerinin içindeki bazen "gülünç" bile olabilen bu cinsel problemleri ve ruhunu acıtan hayal kırıklıklarını bir kadın "sırdaşı" olan başka kadına nasıl anlatır?
İşte yazarın gerçekten müthiş akıcı bir konuşma diliyle kaleme aldığı öykülerde genellikle pek rahatlıkla dile getirilmeyen bu "hayat deneyimlerini" buluyorsunuz.
Ve bütün öyküleri gülerek, eğlenerek bir çırpıda okumanıza rağmen, aynı zamanda erkekler ve kadınlar hakkında sayısız "giz" öğrenerek yepyeni düşünceler ediniyorsunuz.
Kuşkusuz arızasız olan hiçbir insan yok ama "tamir" edebilmek için arızalarımızı bilmekte de fayda var...
“Şöyle bir söz hatırlıyorum: "Birçok kızın babasına benzer erkeklerle evlendiği doğrudur. Bu da annelerin düğünlerde neden ağladığını açıklar.."
Acımasız gibi görünen bir erkek eleştirisi ilk bakışta.. Grilerin olmadığı, sadece siyah ve beyazın hakim olduğu bir dünyada söylenmiş bir söz olmalı..
Güler Kazmacı'nın bu kitapta yer alan öykülerini ilk kez okuduğumda da doğrusunu isterseniz yukarıdaki söze hak vermeye başladığımı düşünüyordum.. Kazmacı, kendine özgü sade üslubuyla yaşamın herhangi bir anında karşılaşabileceğiniz erkek portreleri sunuyor..
Ama kitabın adından da kolayca anlayabileceğiniz gibi "arızalı" erkekler bunlar.. "Arıza", erkeklerin egemen olduğu bir toplumda, iyi kadınların bile "erkek gibi" diye tanımlandığı bir ortamda yaşamış ve kişilik gelişimlerinin bu yüzden çarpılmış olmasından kaynaklanıyor..
"Al Bundy"nin salt bir televizyon kahramanı olmadığını bu öyküleri okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız... -Mehmet Y. Yılmaz / Milliyet Gazetesi (Arka kapaktan)