#smrgSAHAF Art Istanbul 2003 - İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması (24 - 28 Eylül 2003 -

Stok Kodu:
1199048170
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
32 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199048170
434166
Art Istanbul 2003 - İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması (24 - 28 Eylül 2003 -
Art Istanbul 2003 - İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması (24 - 28 Eylül 2003 - #smrgSAHAF
0.00
Ekiz'in yapıtlarında kendi - kendinelik, başıboşluk ya da ilişkisizlik söz konusu değildir. Pentür bitirildiği anda sonsuz bir anlam döngüsü içinde kendiliğiyle kalıyor. Zamansız ve yurtsuz; evrensel bir noktada duruyor. Kendi - kendinelik, başıboşluk ya da ilişkisizlik o andan itibaren ancak ona bir bakıp bir anlama arayan kişinin içinde bulunduğu durumu tasvir edebilir; nesneler hiçbir şeyle “ilişkilendirilemez”dir. Bu yüzden belli bir süre sonra herşeyle ilişkilendirilmeye başlıyorlar. Başıboşluk, gözü kendi isteğine göre hareket ettirebilecek kadar ustaca bir altyapıyı, ilişkisizlikle araştırılması imzasıyla kesilen pentürün birşeyle ilişkilendirilmeyeceği bir ilişkisizliği tanımlıyor. Kobalt mavisi bir kadın yüzü, kobaltın bütün tonlarını sergileyebiliyor ancak göz hala daha bir kadına bakıyor ve onu hiçbir şekilde hayali (mavi) bir kadın olarak nitelemiyor; hayaller içinde “bir kadın” var. Ekiz'in yapıtlarında renk nesnenin sıfatı. Yapıtı aşıp özne konumuna gelmiyor. Kullanılan renk sınırlarını ve sınırsızlığını betimlediği form ve espasın rolünü çalmıyor; yalnızca onu niteleyip daha büyülü hale getiriyor. -Mehmet Arap (Kitaptan)
Ekiz'in yapıtlarında kendi - kendinelik, başıboşluk ya da ilişkisizlik söz konusu değildir. Pentür bitirildiği anda sonsuz bir anlam döngüsü içinde kendiliğiyle kalıyor. Zamansız ve yurtsuz; evrensel bir noktada duruyor. Kendi - kendinelik, başıboşluk ya da ilişkisizlik o andan itibaren ancak ona bir bakıp bir anlama arayan kişinin içinde bulunduğu durumu tasvir edebilir; nesneler hiçbir şeyle “ilişkilendirilemez”dir. Bu yüzden belli bir süre sonra herşeyle ilişkilendirilmeye başlıyorlar. Başıboşluk, gözü kendi isteğine göre hareket ettirebilecek kadar ustaca bir altyapıyı, ilişkisizlikle araştırılması imzasıyla kesilen pentürün birşeyle ilişkilendirilmeyeceği bir ilişkisizliği tanımlıyor. Kobalt mavisi bir kadın yüzü, kobaltın bütün tonlarını sergileyebiliyor ancak göz hala daha bir kadına bakıyor ve onu hiçbir şekilde hayali (mavi) bir kadın olarak nitelemiyor; hayaller içinde “bir kadın” var. Ekiz'in yapıtlarında renk nesnenin sıfatı. Yapıtı aşıp özne konumuna gelmiyor. Kullanılan renk sınırlarını ve sınırsızlığını betimlediği form ve espasın rolünü çalmıyor; yalnızca onu niteleyip daha büyülü hale getiriyor. -Mehmet Arap (Kitaptan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat