#smrgDERGİ ArtDog Istanbul Contemporary Deductions - Türkiye'ye Kültürel Boykot - Sayı: 2 Aralık
Kondisyon:
Yeni Gibi
Boyut:
34x49
Sayfa Sayısı:
40 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
108,38
Taksitli fiyat:
9 x 13,25
Stoktan teslim
1199202940
589112
https://www.simurgkitabevi.com/artdog-istanbul-contemporary-deductions-turkiyeye-kulturel-boykot-sayi-2-aralik
ArtDog Istanbul Contemporary Deductions - Türkiye'ye Kültürel Boykot - Sayı: 2 Aralık #smrgDERGİ
108.38
Editörden
Sanat Her Şeyin Üstünde
İkinci sayımızın kapağına taşıdığımız konu, yerel basında hemen hemen hiç yer verilmeyen ancak göz ardı edemeyeceğimiz içerikte bir meseleydi. Türkiye bir süredir ana akım medyada kapalı devre gittiği için bu haber basına yansımadı ya da bilinçli olarak es geçildi.
Dünya çapında bilinirliği olan ve elinizde tuttuğunuz yayın baskıya giderken sayıları 364'e varan akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan bir grup, Türkiye'ye kültürel boykot çağrısında bulundu. Gerekçe Türkiye'nin Suriye Operasyonu. Dilekçeyi imzalayanlar arasında politik aktivist Angela Davis, dilbilimci Noam Chomsky, müzisyen Brian Eno, Forensic Architecture kolektifinin kurucusu Eyal Weizman, Boris Groys, David Levi Strauss ve Michael Taussig gibi sanat eleştirmenleri bulunuyor. “Boycott Turkey” (Türkiye'yi Boykot Et) adlı kampanya, uluslararası üniversitelere, Türk devleti tarafından desteklenen akademik kurumlar ile iş birliğini kesmesi için baskı yapıyor. Kampanya aynı zamanda uluslararası kültürel oluşumları, Türk devletine bağlı kültürel kurumları, etkinlikleri, anlaşmaları ve projeleri protesto etmeye çağırıyor. Bu protesto dahilinde uluslararası festivallerin, Türkiye'den gelen fonları ve sponsorlukları reddetmesi isteniyor.
Kampanyanın web sayfasında, “Türkiye'deki pek çok üniversite, Türk askerî birliklerinin teknolojisine katkıda bulunuyor, silah sağlayan şirketleri zenginleştiriyor ve devletin baskıcı militarist yapısını güçlendiriyor. Devlet ve akademik kurumların arasında yapılan iş birlikleri, Türkiye'de ifade özgürlüğünü yok etmeyi hedefliyor,” gibi açıklamalar bulunuyor.
Bir ülkenin kültür ve sanat üretimine, kültürel alışverişine kısıtlama getirmeye çalışmak ve o ülkeyi siyasi duruşu nedeniyle cezalandırmak akıl alır gibi değil. Üstelik bu boykot çağrısı, akademisyen statüsünde, dünya hakkında az çok bilgi sahibi olduğunu düşündüğünüz insanlardan geliyor. Sanat ve kültürün her şeyin üstünde durması gerektiğini en iyi bu insanların bilmesi lazım değil mi? İnsan medeniyetini geleceğe taşıyacak olan sanat ve kültür değil mi? Gelip geçici politik kaygı ve kavgalardan dolayı bir ülkenin halkı sanat ve kültürden men mi edilmeli? Gerçeklerden kopuk, soğuk, anlamsız bir çağrı bu. Kültürel anlamda bir ülkeyi boykot etmek, onu yalnız bırakmak hiç kimsenin işine yarayacak bir yaptırım değil. Sadece dünyanın kültürel zenginliğini azaltacak, medeniyetin ilerlemesini engelleyecek. Herhangi bir ülkenin politikacılarına ders vermek için o ülkenin halkını yalnız bırakmanın kime ne faydası olabilir?
Zeynep Miraç bu konuyu ele aldığı yazısında bu işin nereye varabileceğine baktı, Vasıf Kortun ve Görgün Taner'in görüşlerini aldı. Yorum sizin.
Tartışmaya açtığımız bir diğer konu, genç sanatçılar meselesi. Son yıllarda genç sanatçılara “görünürlük” kazandırma iddiasıyla yola çıkan ve sayıları giderek artan etkinlikler, yarışmalar var. Peki bunlar gerçekten genç sanatçılara nasıl bir yol açıyor, neden bu etkinliklerde yeteneğinden dolayı platform sunulan genç sanatçıların işlerini ve isimlerini konuşmak yerine bu etkinliklere konuşmacı olarak katılan isimlerin konuşulması tercih ediliyor? Kısaca nedir bu genç sanatçı meselesi? Bu yazıları araştırırken esas “genç sanatçı” tanımının yapılması gerektiği
ortaya çıktı. Gelecek sayılarda bu konuyu ele almaya devam edeceğiz. Paris'te gerçekleşen FIAC fuarı, global sanat dünyasının tüm dinamiklerini ortaya seren bir etkinlik. Ceren Çıplak Drillat, Paris'te fuarı inceledi, çok detaylı bir dosya hazırladı.
Kariye Müzesi, cami mi olacak? Haydarpaşa Garı'nın akıbeti nedir? Bu iki konuyu Saro Dadyan ele aldı.
Sezonun en çok sevilen, çok sayıda insana dokunan sergisi, Meşher'deki seramik sergisi oldu. Bienal sona erdi, Nilüfer Kuyaş nefis bir bienal yazısı yazdı, kendisinde iz bırakanları anlattı.
Sonbahara damgasını vuran İKSV Tiyatro Festivali özel dosyası, Türkiye'nin neden bir türlü Oscar'a aday olamadığı, kapsamlı sergi listesi ve ufuk açan vizyonlarıyla Zafer Aracagök, Yvan Barbarian ve Saruhan Doğan'ın köşe yazılarına göz atın. Sanatın bütün kaygılarınızın üstünde olduğu yeni bir yıl dileğiyle…
Sanat Her Şeyin Üstünde
İkinci sayımızın kapağına taşıdığımız konu, yerel basında hemen hemen hiç yer verilmeyen ancak göz ardı edemeyeceğimiz içerikte bir meseleydi. Türkiye bir süredir ana akım medyada kapalı devre gittiği için bu haber basına yansımadı ya da bilinçli olarak es geçildi.
Dünya çapında bilinirliği olan ve elinizde tuttuğunuz yayın baskıya giderken sayıları 364'e varan akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan bir grup, Türkiye'ye kültürel boykot çağrısında bulundu. Gerekçe Türkiye'nin Suriye Operasyonu. Dilekçeyi imzalayanlar arasında politik aktivist Angela Davis, dilbilimci Noam Chomsky, müzisyen Brian Eno, Forensic Architecture kolektifinin kurucusu Eyal Weizman, Boris Groys, David Levi Strauss ve Michael Taussig gibi sanat eleştirmenleri bulunuyor. “Boycott Turkey” (Türkiye'yi Boykot Et) adlı kampanya, uluslararası üniversitelere, Türk devleti tarafından desteklenen akademik kurumlar ile iş birliğini kesmesi için baskı yapıyor. Kampanya aynı zamanda uluslararası kültürel oluşumları, Türk devletine bağlı kültürel kurumları, etkinlikleri, anlaşmaları ve projeleri protesto etmeye çağırıyor. Bu protesto dahilinde uluslararası festivallerin, Türkiye'den gelen fonları ve sponsorlukları reddetmesi isteniyor.
Kampanyanın web sayfasında, “Türkiye'deki pek çok üniversite, Türk askerî birliklerinin teknolojisine katkıda bulunuyor, silah sağlayan şirketleri zenginleştiriyor ve devletin baskıcı militarist yapısını güçlendiriyor. Devlet ve akademik kurumların arasında yapılan iş birlikleri, Türkiye'de ifade özgürlüğünü yok etmeyi hedefliyor,” gibi açıklamalar bulunuyor.
Bir ülkenin kültür ve sanat üretimine, kültürel alışverişine kısıtlama getirmeye çalışmak ve o ülkeyi siyasi duruşu nedeniyle cezalandırmak akıl alır gibi değil. Üstelik bu boykot çağrısı, akademisyen statüsünde, dünya hakkında az çok bilgi sahibi olduğunu düşündüğünüz insanlardan geliyor. Sanat ve kültürün her şeyin üstünde durması gerektiğini en iyi bu insanların bilmesi lazım değil mi? İnsan medeniyetini geleceğe taşıyacak olan sanat ve kültür değil mi? Gelip geçici politik kaygı ve kavgalardan dolayı bir ülkenin halkı sanat ve kültürden men mi edilmeli? Gerçeklerden kopuk, soğuk, anlamsız bir çağrı bu. Kültürel anlamda bir ülkeyi boykot etmek, onu yalnız bırakmak hiç kimsenin işine yarayacak bir yaptırım değil. Sadece dünyanın kültürel zenginliğini azaltacak, medeniyetin ilerlemesini engelleyecek. Herhangi bir ülkenin politikacılarına ders vermek için o ülkenin halkını yalnız bırakmanın kime ne faydası olabilir?
Zeynep Miraç bu konuyu ele aldığı yazısında bu işin nereye varabileceğine baktı, Vasıf Kortun ve Görgün Taner'in görüşlerini aldı. Yorum sizin.
Tartışmaya açtığımız bir diğer konu, genç sanatçılar meselesi. Son yıllarda genç sanatçılara “görünürlük” kazandırma iddiasıyla yola çıkan ve sayıları giderek artan etkinlikler, yarışmalar var. Peki bunlar gerçekten genç sanatçılara nasıl bir yol açıyor, neden bu etkinliklerde yeteneğinden dolayı platform sunulan genç sanatçıların işlerini ve isimlerini konuşmak yerine bu etkinliklere konuşmacı olarak katılan isimlerin konuşulması tercih ediliyor? Kısaca nedir bu genç sanatçı meselesi? Bu yazıları araştırırken esas “genç sanatçı” tanımının yapılması gerektiği
ortaya çıktı. Gelecek sayılarda bu konuyu ele almaya devam edeceğiz. Paris'te gerçekleşen FIAC fuarı, global sanat dünyasının tüm dinamiklerini ortaya seren bir etkinlik. Ceren Çıplak Drillat, Paris'te fuarı inceledi, çok detaylı bir dosya hazırladı.
Kariye Müzesi, cami mi olacak? Haydarpaşa Garı'nın akıbeti nedir? Bu iki konuyu Saro Dadyan ele aldı.
Sezonun en çok sevilen, çok sayıda insana dokunan sergisi, Meşher'deki seramik sergisi oldu. Bienal sona erdi, Nilüfer Kuyaş nefis bir bienal yazısı yazdı, kendisinde iz bırakanları anlattı.
Sonbahara damgasını vuran İKSV Tiyatro Festivali özel dosyası, Türkiye'nin neden bir türlü Oscar'a aday olamadığı, kapsamlı sergi listesi ve ufuk açan vizyonlarıyla Zafer Aracagök, Yvan Barbarian ve Saruhan Doğan'ın köşe yazılarına göz atın. Sanatın bütün kaygılarınızın üstünde olduğu yeni bir yıl dileğiyle…
Editörden
Sanat Her Şeyin Üstünde
İkinci sayımızın kapağına taşıdığımız konu, yerel basında hemen hemen hiç yer verilmeyen ancak göz ardı edemeyeceğimiz içerikte bir meseleydi. Türkiye bir süredir ana akım medyada kapalı devre gittiği için bu haber basına yansımadı ya da bilinçli olarak es geçildi.
Dünya çapında bilinirliği olan ve elinizde tuttuğunuz yayın baskıya giderken sayıları 364'e varan akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan bir grup, Türkiye'ye kültürel boykot çağrısında bulundu. Gerekçe Türkiye'nin Suriye Operasyonu. Dilekçeyi imzalayanlar arasında politik aktivist Angela Davis, dilbilimci Noam Chomsky, müzisyen Brian Eno, Forensic Architecture kolektifinin kurucusu Eyal Weizman, Boris Groys, David Levi Strauss ve Michael Taussig gibi sanat eleştirmenleri bulunuyor. “Boycott Turkey” (Türkiye'yi Boykot Et) adlı kampanya, uluslararası üniversitelere, Türk devleti tarafından desteklenen akademik kurumlar ile iş birliğini kesmesi için baskı yapıyor. Kampanya aynı zamanda uluslararası kültürel oluşumları, Türk devletine bağlı kültürel kurumları, etkinlikleri, anlaşmaları ve projeleri protesto etmeye çağırıyor. Bu protesto dahilinde uluslararası festivallerin, Türkiye'den gelen fonları ve sponsorlukları reddetmesi isteniyor.
Kampanyanın web sayfasında, “Türkiye'deki pek çok üniversite, Türk askerî birliklerinin teknolojisine katkıda bulunuyor, silah sağlayan şirketleri zenginleştiriyor ve devletin baskıcı militarist yapısını güçlendiriyor. Devlet ve akademik kurumların arasında yapılan iş birlikleri, Türkiye'de ifade özgürlüğünü yok etmeyi hedefliyor,” gibi açıklamalar bulunuyor.
Bir ülkenin kültür ve sanat üretimine, kültürel alışverişine kısıtlama getirmeye çalışmak ve o ülkeyi siyasi duruşu nedeniyle cezalandırmak akıl alır gibi değil. Üstelik bu boykot çağrısı, akademisyen statüsünde, dünya hakkında az çok bilgi sahibi olduğunu düşündüğünüz insanlardan geliyor. Sanat ve kültürün her şeyin üstünde durması gerektiğini en iyi bu insanların bilmesi lazım değil mi? İnsan medeniyetini geleceğe taşıyacak olan sanat ve kültür değil mi? Gelip geçici politik kaygı ve kavgalardan dolayı bir ülkenin halkı sanat ve kültürden men mi edilmeli? Gerçeklerden kopuk, soğuk, anlamsız bir çağrı bu. Kültürel anlamda bir ülkeyi boykot etmek, onu yalnız bırakmak hiç kimsenin işine yarayacak bir yaptırım değil. Sadece dünyanın kültürel zenginliğini azaltacak, medeniyetin ilerlemesini engelleyecek. Herhangi bir ülkenin politikacılarına ders vermek için o ülkenin halkını yalnız bırakmanın kime ne faydası olabilir?
Zeynep Miraç bu konuyu ele aldığı yazısında bu işin nereye varabileceğine baktı, Vasıf Kortun ve Görgün Taner'in görüşlerini aldı. Yorum sizin.
Tartışmaya açtığımız bir diğer konu, genç sanatçılar meselesi. Son yıllarda genç sanatçılara “görünürlük” kazandırma iddiasıyla yola çıkan ve sayıları giderek artan etkinlikler, yarışmalar var. Peki bunlar gerçekten genç sanatçılara nasıl bir yol açıyor, neden bu etkinliklerde yeteneğinden dolayı platform sunulan genç sanatçıların işlerini ve isimlerini konuşmak yerine bu etkinliklere konuşmacı olarak katılan isimlerin konuşulması tercih ediliyor? Kısaca nedir bu genç sanatçı meselesi? Bu yazıları araştırırken esas “genç sanatçı” tanımının yapılması gerektiği
ortaya çıktı. Gelecek sayılarda bu konuyu ele almaya devam edeceğiz. Paris'te gerçekleşen FIAC fuarı, global sanat dünyasının tüm dinamiklerini ortaya seren bir etkinlik. Ceren Çıplak Drillat, Paris'te fuarı inceledi, çok detaylı bir dosya hazırladı.
Kariye Müzesi, cami mi olacak? Haydarpaşa Garı'nın akıbeti nedir? Bu iki konuyu Saro Dadyan ele aldı.
Sezonun en çok sevilen, çok sayıda insana dokunan sergisi, Meşher'deki seramik sergisi oldu. Bienal sona erdi, Nilüfer Kuyaş nefis bir bienal yazısı yazdı, kendisinde iz bırakanları anlattı.
Sonbahara damgasını vuran İKSV Tiyatro Festivali özel dosyası, Türkiye'nin neden bir türlü Oscar'a aday olamadığı, kapsamlı sergi listesi ve ufuk açan vizyonlarıyla Zafer Aracagök, Yvan Barbarian ve Saruhan Doğan'ın köşe yazılarına göz atın. Sanatın bütün kaygılarınızın üstünde olduğu yeni bir yıl dileğiyle…
Sanat Her Şeyin Üstünde
İkinci sayımızın kapağına taşıdığımız konu, yerel basında hemen hemen hiç yer verilmeyen ancak göz ardı edemeyeceğimiz içerikte bir meseleydi. Türkiye bir süredir ana akım medyada kapalı devre gittiği için bu haber basına yansımadı ya da bilinçli olarak es geçildi.
Dünya çapında bilinirliği olan ve elinizde tuttuğunuz yayın baskıya giderken sayıları 364'e varan akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan bir grup, Türkiye'ye kültürel boykot çağrısında bulundu. Gerekçe Türkiye'nin Suriye Operasyonu. Dilekçeyi imzalayanlar arasında politik aktivist Angela Davis, dilbilimci Noam Chomsky, müzisyen Brian Eno, Forensic Architecture kolektifinin kurucusu Eyal Weizman, Boris Groys, David Levi Strauss ve Michael Taussig gibi sanat eleştirmenleri bulunuyor. “Boycott Turkey” (Türkiye'yi Boykot Et) adlı kampanya, uluslararası üniversitelere, Türk devleti tarafından desteklenen akademik kurumlar ile iş birliğini kesmesi için baskı yapıyor. Kampanya aynı zamanda uluslararası kültürel oluşumları, Türk devletine bağlı kültürel kurumları, etkinlikleri, anlaşmaları ve projeleri protesto etmeye çağırıyor. Bu protesto dahilinde uluslararası festivallerin, Türkiye'den gelen fonları ve sponsorlukları reddetmesi isteniyor.
Kampanyanın web sayfasında, “Türkiye'deki pek çok üniversite, Türk askerî birliklerinin teknolojisine katkıda bulunuyor, silah sağlayan şirketleri zenginleştiriyor ve devletin baskıcı militarist yapısını güçlendiriyor. Devlet ve akademik kurumların arasında yapılan iş birlikleri, Türkiye'de ifade özgürlüğünü yok etmeyi hedefliyor,” gibi açıklamalar bulunuyor.
Bir ülkenin kültür ve sanat üretimine, kültürel alışverişine kısıtlama getirmeye çalışmak ve o ülkeyi siyasi duruşu nedeniyle cezalandırmak akıl alır gibi değil. Üstelik bu boykot çağrısı, akademisyen statüsünde, dünya hakkında az çok bilgi sahibi olduğunu düşündüğünüz insanlardan geliyor. Sanat ve kültürün her şeyin üstünde durması gerektiğini en iyi bu insanların bilmesi lazım değil mi? İnsan medeniyetini geleceğe taşıyacak olan sanat ve kültür değil mi? Gelip geçici politik kaygı ve kavgalardan dolayı bir ülkenin halkı sanat ve kültürden men mi edilmeli? Gerçeklerden kopuk, soğuk, anlamsız bir çağrı bu. Kültürel anlamda bir ülkeyi boykot etmek, onu yalnız bırakmak hiç kimsenin işine yarayacak bir yaptırım değil. Sadece dünyanın kültürel zenginliğini azaltacak, medeniyetin ilerlemesini engelleyecek. Herhangi bir ülkenin politikacılarına ders vermek için o ülkenin halkını yalnız bırakmanın kime ne faydası olabilir?
Zeynep Miraç bu konuyu ele aldığı yazısında bu işin nereye varabileceğine baktı, Vasıf Kortun ve Görgün Taner'in görüşlerini aldı. Yorum sizin.
Tartışmaya açtığımız bir diğer konu, genç sanatçılar meselesi. Son yıllarda genç sanatçılara “görünürlük” kazandırma iddiasıyla yola çıkan ve sayıları giderek artan etkinlikler, yarışmalar var. Peki bunlar gerçekten genç sanatçılara nasıl bir yol açıyor, neden bu etkinliklerde yeteneğinden dolayı platform sunulan genç sanatçıların işlerini ve isimlerini konuşmak yerine bu etkinliklere konuşmacı olarak katılan isimlerin konuşulması tercih ediliyor? Kısaca nedir bu genç sanatçı meselesi? Bu yazıları araştırırken esas “genç sanatçı” tanımının yapılması gerektiği
ortaya çıktı. Gelecek sayılarda bu konuyu ele almaya devam edeceğiz. Paris'te gerçekleşen FIAC fuarı, global sanat dünyasının tüm dinamiklerini ortaya seren bir etkinlik. Ceren Çıplak Drillat, Paris'te fuarı inceledi, çok detaylı bir dosya hazırladı.
Kariye Müzesi, cami mi olacak? Haydarpaşa Garı'nın akıbeti nedir? Bu iki konuyu Saro Dadyan ele aldı.
Sezonun en çok sevilen, çok sayıda insana dokunan sergisi, Meşher'deki seramik sergisi oldu. Bienal sona erdi, Nilüfer Kuyaş nefis bir bienal yazısı yazdı, kendisinde iz bırakanları anlattı.
Sonbahara damgasını vuran İKSV Tiyatro Festivali özel dosyası, Türkiye'nin neden bir türlü Oscar'a aday olamadığı, kapsamlı sergi listesi ve ufuk açan vizyonlarıyla Zafer Aracagök, Yvan Barbarian ve Saruhan Doğan'ın köşe yazılarına göz atın. Sanatın bütün kaygılarınızın üstünde olduğu yeni bir yıl dileğiyle…
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | 56,36 | 112,72 |
3 | 38,29 | 114,88 |
6 | 19,51 | 117,05 |
9 | 13,25 | 119,22 |
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 108,38 | 108,38 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.