#smrgKİTABEVİ Aşk Akıldan Öte -
İlk şiir kitabında, aradığı şifreyi çözmüş, bizlere sevgi ve umuttan lezzetli yudumlar sunmuştu. Bu ikinci şiir kitabında, şifreyi kullanarak açtığı kapıdan geçip, önüne serilen ışıklı vadide dolaşırken, varoluşun sır perdesini aralıyor, cesurca:
'Kader yolumu çizerken ben bende değildim / Tene can verilirken ben tende değildim / Aşkın sebebiydim seni bende buldum / Sendendim ama ben sen değildim.'
Bu kez yudumlayarak değil, doya doya içiyoruz, gönül ve irfan çeşmesinden... Ve Şair öylesine coşkun ki, mısralarında bir üçüncü fazın ayak seslerini duyar gibiyim. Ben kendi hesabıma, önce sularında kaybolup, sonra özümü bulacağım bir çağlayana ulaşacağımı umduğum bir sonraki kitabını, beklemeye başladım bile! - Ayşe Kulin
Cüneyt Korhan Oral bir doktor..
Tıp sözcüğünün kökeni Teb kentidir. Aydınlanma tarihinin en önemli kentlerinden biri olan Teb, bilginleri ve kütüphaneleriyle uygarlığa ışık tutmuştur. Teb kenti de adını "dub" sözcüğünden alır..
Dub, Sümerlilerin yazı için hazırladıkları toprak parçasına verdikleri addır.
Dub.. Teb.. Tıp..
Yani, hekimlerin ve edebiyatçıların kültür DNA'ları aynıdır. İşte bu yüzden, hekimlik sanatının sırlarına erişmiş olan Cüneyt Korhan Oral'ın şiir sanatında da boy göstermesine şaşırmamamız gerekir.
Victor Hugo'nun "Ey şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır" sözünü anımsadım, Cüneyt Korhan Oral'ın şiirlerini okurken...
Gelenekten beslenen güçlü bir şiir bulutu altında sırıl sıklam oldum...
Bir bilgenin, tarihin en rüzgârlı vadilerinden gelen sesini duydum...
Adının önündeki "Dr."ye, bir de "Şr." ünvanını ekliyor. Şairin "Şr."si.
O, benim için artık öncelikle "Şr. Cüneyt Korhan Oral"dır. - Sunay Akın
İlk şiir kitabında, aradığı şifreyi çözmüş, bizlere sevgi ve umuttan lezzetli yudumlar sunmuştu. Bu ikinci şiir kitabında, şifreyi kullanarak açtığı kapıdan geçip, önüne serilen ışıklı vadide dolaşırken, varoluşun sır perdesini aralıyor, cesurca:
'Kader yolumu çizerken ben bende değildim / Tene can verilirken ben tende değildim / Aşkın sebebiydim seni bende buldum / Sendendim ama ben sen değildim.'
Bu kez yudumlayarak değil, doya doya içiyoruz, gönül ve irfan çeşmesinden... Ve Şair öylesine coşkun ki, mısralarında bir üçüncü fazın ayak seslerini duyar gibiyim. Ben kendi hesabıma, önce sularında kaybolup, sonra özümü bulacağım bir çağlayana ulaşacağımı umduğum bir sonraki kitabını, beklemeye başladım bile! - Ayşe Kulin
Cüneyt Korhan Oral bir doktor..
Tıp sözcüğünün kökeni Teb kentidir. Aydınlanma tarihinin en önemli kentlerinden biri olan Teb, bilginleri ve kütüphaneleriyle uygarlığa ışık tutmuştur. Teb kenti de adını "dub" sözcüğünden alır..
Dub, Sümerlilerin yazı için hazırladıkları toprak parçasına verdikleri addır.
Dub.. Teb.. Tıp..
Yani, hekimlerin ve edebiyatçıların kültür DNA'ları aynıdır. İşte bu yüzden, hekimlik sanatının sırlarına erişmiş olan Cüneyt Korhan Oral'ın şiir sanatında da boy göstermesine şaşırmamamız gerekir.
Victor Hugo'nun "Ey şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır" sözünü anımsadım, Cüneyt Korhan Oral'ın şiirlerini okurken...
Gelenekten beslenen güçlü bir şiir bulutu altında sırıl sıklam oldum...
Bir bilgenin, tarihin en rüzgârlı vadilerinden gelen sesini duydum...
Adının önündeki "Dr."ye, bir de "Şr." ünvanını ekliyor. Şairin "Şr."si.
O, benim için artık öncelikle "Şr. Cüneyt Korhan Oral"dır. - Sunay Akın