Çocukken hem soru sormak hem de erken büyümek isteriz. Büyüklüğümüzü çocukken hayal etmeye başladığımızı ise bilemeyiz. Oysa çocukluğumuzu doya doya yaşamak, hatalarımızdan ders almak, çocukluk saflığını korumak; bizi vicdanlı, adaletli, iyi insan olma yolunda büyütür. Çocukluktan itibaren kendimizi keşfederek bunu başarabiliriz. Kendimizi keşfetmeden önce tanıma ve anlamlandırma yapmamız gerekir. Bu kitap sana bu yolda anlamlandırma merdiveni olabilir. Hayatı öğrenme ödevine ayna tutan bu kitapla yolculuğa çıkabilirsin.
Mustafa Ruhi Şirin'in usta kalemiyle yazdığı felsefi şiirsel metinler, Soner Hızarcı'nın insana ve hayata dokunan çizimleriyle bütünleşiyor. Keyifle okuman dileğiyle!..
Aşk Olsun Çocuğum, içten bir sesleniş; anneden kıza, kızdan anneye; babadan oğula, oğuldan babaya. Ve giderek yazarın bilincinden tüm çocuklara. Hem de güçlü bir sesleniş; bir iyilik ve güzellik bildirgesi gibi; adı aşk olan, aşkla başlayan, aşkla söylenen...
Hem edebiyatın tadı var şiirlerde hem de belirli bir yaşam deneyiminden süzülüp gelen arı ve öz değerlerin uygun bir dille ifadesi; ama her defasında bilgece bir tutumla sesleniş var. Belki bu yüzden, kitabın alt başlığı Çocuk ve Çocukluk Felsefesi Üzerine Denemeler adını taşıyor. Sözün doğal akışı içinde yer yer çocukluğu derinden kavrayan söyleyişler yer alıyor kitapta.
İlk dönem çocukluğu, uyku ve düş, hayal ve imge, masal ve oyun arasından bizlere gülümsüyor. Çocuk büyüdükçe, şiir somuttan soyuta doğru evrilerek bir erdem söylevine dönüşüyor; böylece giderek değer öncelikli bir nitelik kazanıyor. Her adımda ihmal edilmeyen bir duygu var: Nükte (humour).
“Aşk olsun çocuğum” demek, gelecek günler için iyimserlik taşımak ve umuda doğru yelken açmaktır. Her eserin penceresinden yazarının baktığı söylenir. Yazar bu eserin neresinde duruyor diye soracak olursanız, onun her mısranın ardından sizleri selamladığını söyleyebilirim. - Prof. Dr. Vefa Taşdelen
Çocukken hem soru sormak hem de erken büyümek isteriz. Büyüklüğümüzü çocukken hayal etmeye başladığımızı ise bilemeyiz. Oysa çocukluğumuzu doya doya yaşamak, hatalarımızdan ders almak, çocukluk saflığını korumak; bizi vicdanlı, adaletli, iyi insan olma yolunda büyütür. Çocukluktan itibaren kendimizi keşfederek bunu başarabiliriz. Kendimizi keşfetmeden önce tanıma ve anlamlandırma yapmamız gerekir. Bu kitap sana bu yolda anlamlandırma merdiveni olabilir. Hayatı öğrenme ödevine ayna tutan bu kitapla yolculuğa çıkabilirsin.
Mustafa Ruhi Şirin'in usta kalemiyle yazdığı felsefi şiirsel metinler, Soner Hızarcı'nın insana ve hayata dokunan çizimleriyle bütünleşiyor. Keyifle okuman dileğiyle!..
Aşk Olsun Çocuğum, içten bir sesleniş; anneden kıza, kızdan anneye; babadan oğula, oğuldan babaya. Ve giderek yazarın bilincinden tüm çocuklara. Hem de güçlü bir sesleniş; bir iyilik ve güzellik bildirgesi gibi; adı aşk olan, aşkla başlayan, aşkla söylenen...
Hem edebiyatın tadı var şiirlerde hem de belirli bir yaşam deneyiminden süzülüp gelen arı ve öz değerlerin uygun bir dille ifadesi; ama her defasında bilgece bir tutumla sesleniş var. Belki bu yüzden, kitabın alt başlığı Çocuk ve Çocukluk Felsefesi Üzerine Denemeler adını taşıyor. Sözün doğal akışı içinde yer yer çocukluğu derinden kavrayan söyleyişler yer alıyor kitapta.
İlk dönem çocukluğu, uyku ve düş, hayal ve imge, masal ve oyun arasından bizlere gülümsüyor. Çocuk büyüdükçe, şiir somuttan soyuta doğru evrilerek bir erdem söylevine dönüşüyor; böylece giderek değer öncelikli bir nitelik kazanıyor. Her adımda ihmal edilmeyen bir duygu var: Nükte (humour).
“Aşk olsun çocuğum” demek, gelecek günler için iyimserlik taşımak ve umuda doğru yelken açmaktır. Her eserin penceresinden yazarının baktığı söylenir. Yazar bu eserin neresinde duruyor diye soracak olursanız, onun her mısranın ardından sizleri selamladığını söyleyebilirim. - Prof. Dr. Vefa Taşdelen