#smrgKİTABEVİ Aşkım Bana Resimaltı -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Şefik Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789754700077
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199122619
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
157 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
120,70
Havale/EFT ile: 117,08
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199122619
508320
Aşkım Bana Resimaltı -
Aşkım Bana Resimaltı - #smrgKİTABEVİ
120.70
Muhtelif kadınlar, birtakım erkekler ve hep bildiğimiz şeyler hakkında bir upuzun hikâye. Veya, başkalarını sevdiklerini sanırken gerçekte bir kez daha kendilerini sevenlerin ya da hayatlarını iş kurar gibi kuranların sahnede yeraldığı bir oyun. Bir bakıma da roman, ama kahramanı bir dünya görüşü ve yaşama tarzı, ideoloji olan bir roman. "Erkek"lik ve "kadın"lık ilkelerine bir itiraz denemesi.

"Abi hoşgeldinizler, günaydın beyfendiler, merhabaaalar, selâmlar, girince ayağa kalkılanlar... Palto düğmelerini kapının dışında açmaya başlamışlar... Masalarına oturduktan sonra soyunmaya girişenler, masaları olmayanlar, evladım çay getirler, evladım çayımı getirler, bana bir çay getirirmisinizler, poğaça istermisinizler, akşam fazla kaçırdıklar, bugün erken başlayalım, çok iş varlar... Gazetelere sarılanlar... Hâlâ evi düşünenler, akşam biyere gidecekler, müdürden önce gelmişler, yine geç kalmışlar... Kazağı pantolonuna hiç uymamışlar, ay gömleğin ne güzeller, vaay Beşiktaş'ın golüne baklar, vaay otomobil vergisi erteleniyormuşlar... E hadi bakalımcılar ve telefonlar." Hep tanıdığımız insanlar, hep bildiğimiz şeyler hakkında, konudan konuya, daldan dala, delice bir imge akışı... Şehir ve iş hayatının, kadınların ve erkeklerin gündelik harp sahneleri... Sıradan hayatlara sinmiş küçük numaralarla, küçük hesaplarla, küçük stratejilerle ilgili bir tür ‘ortam dinlemesi'... Nehir roman misali, bir nehir sit-com... Hikâyemizin kahramanı: zamanın ruhu, aslında. "80'ler" denen ve hâlâ süren dönemin ruh hali, arzuları, hırsları, hevesleri, tatminsizlikleri, mutsuzlukları... Dili ve neşesi lâcivert, konusu gri bir kitap. Ümit Kıvanç'ın ilk edebî anlatısı. Yirmi yılı aşan bir üretimin ilk filizi...

Muhtelif kadınlar, birtakım erkekler ve hep bildiğimiz şeyler hakkında bir upuzun hikâye. Veya, başkalarını sevdiklerini sanırken gerçekte bir kez daha kendilerini sevenlerin ya da hayatlarını iş kurar gibi kuranların sahnede yeraldığı bir oyun. Bir bakıma da roman, ama kahramanı bir dünya görüşü ve yaşama tarzı, ideoloji olan bir roman. "Erkek"lik ve "kadın"lık ilkelerine bir itiraz denemesi.

"Abi hoşgeldinizler, günaydın beyfendiler, merhabaaalar, selâmlar, girince ayağa kalkılanlar... Palto düğmelerini kapının dışında açmaya başlamışlar... Masalarına oturduktan sonra soyunmaya girişenler, masaları olmayanlar, evladım çay getirler, evladım çayımı getirler, bana bir çay getirirmisinizler, poğaça istermisinizler, akşam fazla kaçırdıklar, bugün erken başlayalım, çok iş varlar... Gazetelere sarılanlar... Hâlâ evi düşünenler, akşam biyere gidecekler, müdürden önce gelmişler, yine geç kalmışlar... Kazağı pantolonuna hiç uymamışlar, ay gömleğin ne güzeller, vaay Beşiktaş'ın golüne baklar, vaay otomobil vergisi erteleniyormuşlar... E hadi bakalımcılar ve telefonlar." Hep tanıdığımız insanlar, hep bildiğimiz şeyler hakkında, konudan konuya, daldan dala, delice bir imge akışı... Şehir ve iş hayatının, kadınların ve erkeklerin gündelik harp sahneleri... Sıradan hayatlara sinmiş küçük numaralarla, küçük hesaplarla, küçük stratejilerle ilgili bir tür ‘ortam dinlemesi'... Nehir roman misali, bir nehir sit-com... Hikâyemizin kahramanı: zamanın ruhu, aslında. "80'ler" denen ve hâlâ süren dönemin ruh hali, arzuları, hırsları, hevesleri, tatminsizlikleri, mutsuzlukları... Dili ve neşesi lâcivert, konusu gri bir kitap. Ümit Kıvanç'ın ilk edebî anlatısı. Yirmi yılı aşan bir üretimin ilk filizi...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat