Asya'nın, Avrupa'ya karşı üstünlüğünün temel nedenleri birkaç kelimeyle özetlenebilir. Ruhani ve entelektüel, bireysel ve kolektif tüm insan faaliyetleri, maddi gücün zaferine yöneliktir ve gücünü oluşturan da budur. Ancak amaç maddi olsa da araçlar manevidir. Fikirlerin faaliyeti, şeylerin doğasında olmayan güçlerin üstünlüğünü yaratmıştır. Avrupa, toprağın ve çevrenin fiziksel kaynaklarından çok az yararlanan yapay bir insan yapısıdır. Ancak, başka hiçbir ulusa benzemeyen çeşitli milliyetlerden oluşan ırkın ruhunda derin ve sağlam temellere sahiptir. Evrenin bu köşesinde güçlü bir eylem kararlılığı, parlak ve pratik bir zihin eşsiz bir halitayı oluşturmuş ve sonunda her şey ona boyun eğmiştir. Elbette Avrupa'nın devamı olan Amerika'yı da Avrupa ile birlikte düşünmek gerekir.
Avrupa'nın üstünlüğünü tehdit ettiği söylenen Asya'daki uyanışa gelince, bu konuda bir yargıya varabilmek için Asya'nın kırk yıl önce ne olduğunu ve bugün ne hale geldiğini görmek gerekir. Avrupa'nın oradaki etkisi çok daha güçlü, derin ve yaygındır.
Asya'da kurtuluş yolunun Avrupa'yı taklit etmekten, Avrupa bilimini, yöntemlerini, geleneklerini ve makinelerini kabul etmekten geçtiğini anlamayan tek bir kişi bile yoktur.
Kitabın yazarı Batılı olması sebebiyle Avrupa'nın batışını düşünmek bile istememektedir. Bu yüzden Asya'yı Avrupa ile mukayese etmiş ve Avrupa'nın Asya'ya üstünlüğünün devam edeceğini çeşitli argümanlarla savunmuştur.