#smrgKİTABEVİ Ataç CİLTLİ - 2023

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı
ISBN-10:
6253690489
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199216426
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
656
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
328,30
Havale/EFT ile: 318,45
Bu üründen 2 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199216426
603031
Ataç CİLTLİ -        2023
Ataç CİLTLİ - 2023 #smrgKİTABEVİ
328.30
Radikal Batıcı bir aydın olan Ataç, taklitçi bir anlayışla Batılılaşmayı değil, Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar, Almanlar gibi tam Batılı bir “ulus” olmamızı istiyordu. Bunun yolu hümanist kültürü tartışmasız benimsemekti. Amaca ulaşabilmek için Prospero'nun (aydınlar) gerektiğinde kırbaç kullanarak Caliban'ı (halk) ehlileştirmesi gerektiğini kararlılıkla savunuyor, öncelikle dilimizi antik Yunanca ve Latinceye açmadan Batı'yı Batı yapan hümanist kültürü benimsemenin imkânsız olduğuna inanıyordu. Asıl arzusu bütün temel kavramları bu iki ölü dilden almaktı. Ancak bunun pratikte mümkün olmadığını fark edince Türkçeyi başta Arapça ve Farsça olmak üzere tarih boyunca sözlüğüne kattığı bütün yabancı kelimelerden arındırarak Yunanca ve Latinceleştirme görüşünü savunmaya başladı. Öztürkçeciliğinin milliyetçilikle hiçbir alâkasının bulunmadığını çok açık bir şekilde ifade etmişti. “Devrik tümce” ısrarı ise Türkçenin sentaksını Batılı gibi düşünmenin önünde büyük bir engel olarak gördüğü içindi.

Elinizdeki kitapta, Ataç'ın kendisini bu uç noktaya taşıyan düşünce macerası anlatılıyor. Çok hızlı ve çok sancılı bir değişmenin yaşanmakta olduğu bir dönemde mensubu olduğu toplumun tarihi, dili, kültürü ve inançlarıyla didişmeyi göze alan bir düşünce adamı ve etkili bir edebiyat eleştirmeninin renkli, gelgitlerle ve kavgalarla dolu hayatı... Beşir Ayvazoğlu'nun kaleminden...
Radikal Batıcı bir aydın olan Ataç, taklitçi bir anlayışla Batılılaşmayı değil, Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar, Almanlar gibi tam Batılı bir “ulus” olmamızı istiyordu. Bunun yolu hümanist kültürü tartışmasız benimsemekti. Amaca ulaşabilmek için Prospero'nun (aydınlar) gerektiğinde kırbaç kullanarak Caliban'ı (halk) ehlileştirmesi gerektiğini kararlılıkla savunuyor, öncelikle dilimizi antik Yunanca ve Latinceye açmadan Batı'yı Batı yapan hümanist kültürü benimsemenin imkânsız olduğuna inanıyordu. Asıl arzusu bütün temel kavramları bu iki ölü dilden almaktı. Ancak bunun pratikte mümkün olmadığını fark edince Türkçeyi başta Arapça ve Farsça olmak üzere tarih boyunca sözlüğüne kattığı bütün yabancı kelimelerden arındırarak Yunanca ve Latinceleştirme görüşünü savunmaya başladı. Öztürkçeciliğinin milliyetçilikle hiçbir alâkasının bulunmadığını çok açık bir şekilde ifade etmişti. “Devrik tümce” ısrarı ise Türkçenin sentaksını Batılı gibi düşünmenin önünde büyük bir engel olarak gördüğü içindi.

Elinizdeki kitapta, Ataç'ın kendisini bu uç noktaya taşıyan düşünce macerası anlatılıyor. Çok hızlı ve çok sancılı bir değişmenin yaşanmakta olduğu bir dönemde mensubu olduğu toplumun tarihi, dili, kültürü ve inançlarıyla didişmeyi göze alan bir düşünce adamı ve etkili bir edebiyat eleştirmeninin renkli, gelgitlerle ve kavgalarla dolu hayatı... Beşir Ayvazoğlu'nun kaleminden...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat