"Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Devrimci eylemi' ölümünden sonra durdu, durduruldu. Her şey bitti, ereğe, amaca varıldı sanıldı. Oysa daha yeni başlamıştık atılıma, atılımcı yola yeni çıkmıştık. Kemalist Devrim adı verebileceğimiz bir eylemin, bir düşün akımının ana çizgileri yeni yeni saptanıyordu. Bağımsızlık savaşının yüklerinden, etkilerinden kurtulan toplum, devrimci savaşıma yeni geçiyordu. Toprak reformunu yapmak, eğitim seferberliğini gerçekleştirmek, toplumda gerçek bir eşitlik, çağdaş bir düzen kurmak, mazlum bir milletin kalkındığını, emperyalizmin tuzaklarından kurtulabildiğini öteki mazlum milletlere göstererek onlara öncülük etmek... Bütün bunlar 1938'de sona erdi.
Dendi ki : “Devrim yerine oturmuştur, devrimci eylem bitmiştir, şimdi evrim yolunda yürünecektir.”
Kim ki “Evrim yoluna dönülmeli” der, bilmeli ki o kişide faşizmin ilk kıvılcımları tutuşmaya başlamıştır!"
"Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Devrimci eylemi' ölümünden sonra durdu, durduruldu. Her şey bitti, ereğe, amaca varıldı sanıldı. Oysa daha yeni başlamıştık atılıma, atılımcı yola yeni çıkmıştık. Kemalist Devrim adı verebileceğimiz bir eylemin, bir düşün akımının ana çizgileri yeni yeni saptanıyordu. Bağımsızlık savaşının yüklerinden, etkilerinden kurtulan toplum, devrimci savaşıma yeni geçiyordu. Toprak reformunu yapmak, eğitim seferberliğini gerçekleştirmek, toplumda gerçek bir eşitlik, çağdaş bir düzen kurmak, mazlum bir milletin kalkındığını, emperyalizmin tuzaklarından kurtulabildiğini öteki mazlum milletlere göstererek onlara öncülük etmek... Bütün bunlar 1938'de sona erdi.
Dendi ki : “Devrim yerine oturmuştur, devrimci eylem bitmiştir, şimdi evrim yolunda yürünecektir.”
Kim ki “Evrim yoluna dönülmeli” der, bilmeli ki o kişide faşizmin ilk kıvılcımları tutuşmaya başlamıştır!"