#smrgSAHAF Atatürk Bugün Olsaydı - 1995

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199137542
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
549 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1995
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
30,40
Havale/EFT ile: 29,49
Stoktan teslim
1199137542
523525
Atatürk Bugün Olsaydı -        1995
Atatürk Bugün Olsaydı - 1995 #smrgSAHAF
30.40
Atatürk'ün manevi kızlarından Afet Uzmay (İnan), İsviçreli Tarih Profesörü Eugene Pittard'dan doktora tezi olarak "Türk Milletinin Özellikleri"ni almıştı. Atatürk'ten yardım rica etti. Mustafa Kemal, "Sen çalış, hazırla, göreyim, düşüncelerimi söylerim" dedi.

Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve çok zaman kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı. Şöyle diyordu:

"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o Tabiat çocuğu Tabiat oldu, şimşek, yıldırım, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

Şu giksubbe altında hangi kalem, hangi kafa, bir-on-yüz cildde TÜRK'ü böyle anlatabilir?

Ne yaptıysa bu inançla başardı

Günlerimize-geleceklere asıl mirası bu satırlardaki Türk - Türklük...

(arka kapaktan)

Atatürk'ün manevi kızlarından Afet Uzmay (İnan), İsviçreli Tarih Profesörü Eugene Pittard'dan doktora tezi olarak "Türk Milletinin Özellikleri"ni almıştı. Atatürk'ten yardım rica etti. Mustafa Kemal, "Sen çalış, hazırla, göreyim, düşüncelerimi söylerim" dedi.

Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve çok zaman kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı. Şöyle diyordu:

"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o Tabiat çocuğu Tabiat oldu, şimşek, yıldırım, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

Şu giksubbe altında hangi kalem, hangi kafa, bir-on-yüz cildde TÜRK'ü böyle anlatabilir?

Ne yaptıysa bu inançla başardı

Günlerimize-geleceklere asıl mirası bu satırlardaki Türk - Türklük...

(arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat