Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve çok zaman kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı. Şöyle diyordu:
"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o Tabiat çocuğu Tabiat oldu, şimşek, yıldırım, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." (Tanıtımdan)
Hazırlanmış tez kendisine sunulunca da, "Dur... Önce sana milletimizi anlatayım" dedi ve çok zaman kullandığı kurşunkalemle şu satırları yazdı. Şöyle diyordu:
"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik, en aşağı bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o Tabiat çocuğu Tabiat oldu, şimşek, yıldırım, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." (Tanıtımdan)