^{#smrgKİTABEVİ} Atatürk Kayıp Kıta Mu ve Türk Tarih Tezi Güneş Dil Teorisi - 2021

Helenistik yalan bir tarih dayatan, bağnaz batı emperyalizm tarihçilerine karşı çıkan Atatürk'ün “Güneş Dil Teorisi” ve “Türk Tarih Tezi”, batı ve onların Türkiye'deki uzantıları olan batı'nın sadık destekçileri bazı Türk Tarihçileri, Turancılar, Solcular ve dinciler tarafından acımasızca, insafsızca eleştirilmiştir. İlginç olan batı emperyalizmi, ayrı kutuplardaki Türk sağını, solunu ve irticayı bile bu tezlare karşı birlik yapabilmiştir. Amaç Türk Tarihini Karanlığa gömmektir Atatürk bir Ulus yaratma uğraşındaydı. Ümmetten Ulus, Monarşiden Cumhuriyet kuruyordu. Bu işler o kadar kolay değildi, kurdum demekle olmuyor, bunun alt yapısını oluşturmak gerekiyordu. Cumhuriyet Türkiye'sinin halletmesi gereken en önemli problemi, halkın kendi milli kimlik ve benliğinin farkına vardırılmasıydı Tarih Tezi ve Dil Teorisi bu doğrultuda zorunlu iki temel adımdı. Türk milletinin varlığını ve benliğini ve dünya medeniyetine olan hizmetlerini ortaya çıkaracak tarzda kaleme alınması gerekliliğine vurgu yapmıştı. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktı. Atatürk'ün tarih çalışmaları sırasında en büyük hayallerinden birisi Türklerin Kökenini bulmaktı. Atatürk, 1932'den sonra Türk Tarih Tezi'nin kayıp parçasını Türklerin Orta Asya'dan önceki ilk yurtlarını arıyordu. Bu amaçla 1934 yılında Tahsin Bey'i Meksika Büyükelçiliği'ne atadı. Tahsin Bey'in gizli görevi Türklerle eski Amerikan halkları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Tahsin Bey, Meksika'daki araştırmalarının sonucunda şaşırtıcı bir bilgiyle karşılaştı. Bu bilgiye göre Türkler, MÖ 12.000'lerde bir doğal afet sonunda Pasifik Okyanusu'nda sulara gömülen Kayıp Kıta Mu'dan Orta Asya'ya göç etmişlerdi. Kazım Mirşan'ın okuduğu Ön Türkçe Yazıtlar Ön Türk Tarihi gerçeğini ortaya çıkartmış, Türk Tarihini M.Ö ondört binlere kadar öğrenme imkanı doğmuştur. Türkiye'de, son yıllarda okunan birçok yazılı kaya bulundu. Bulunan Ön-Türk damgası ve kaya resimleri, Orta Asya'daki ve Avrupa'da bulunanlarla aynı. Ancak bu bilgiler hala resmi olarak kitaplara geçmiyor. Anadolu'da bulunan Ön-Türkçe yazılar okunamayan eski bir Grekçe olarak geçiştiriliyor. Ön-Türk uygarlığı okullarda öğretilmiyor. Çünkü okullarda okutulan tarih kitapları, 1939'dan itibaren yörüngesine girdiğimiz Batılı ülkelerin çıkarları doğrultusunda yazıldı. Kemalist tarih tezi diye küçümseyip kenara atılan “Türk Tarih Tezinin Ana Hatları” kitabını okullardan kaldırtanlar utansın. Uluslar arası mecrada böyle tezlerin kabul ettirilmesi çok daha profesyonel bir çaba gerekti