#smrgKİTABEVİ Ateş Altında Gazetecilik: Savaş ve Savaş Haberciliği -
Mete Çubukçu, savaş gazeteciliği deyince ilk akla gelecek isimlerden biri. 1992'den bu yana Afganistan, Filistin, Bosna, Azerbaycan, Irak, Kosova, Çeçenİstan, Cezayir, Lübnan gibi kriz ve savaş bölgelerinde, ateş altındaydı. Bizler televizyonlarımızın başında onun gözlerinden olup biteni anlamaya çalıştık.
"Aslında savaşta yaşananların, orada olmayanlara bire bir aktarılabileceğine pek inanmıyorum," diyor Çubukçu, "Ancak savaşın haber verirken aktaramadığım, bir yaşanmışlık olarak bende kalmış yanlarını, öğrendiklerimi, başka gazetecilerin deneyimleriyle birlikte paylaşmak istedim. Bu kitapta savaş habercilerinin öyküsünü, savaşta gazeteciliğin nasıl yapıldığını, etiğin önemini, muhabirlerin objektif olup olmadığını, tarafsız kalıp kalamadığını, yapılan bir yanlışın neye mal olabileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini bulacaksınız...
Bir gazeteci ve bir insan olarak orada, savaşın tam ortasında olmanın ne demek olduğunu ifade etmeye çalışıyorum - savaşı sadece ekranda görmüş insanlar için, ama en çok da savaş muhabirliğine ilgi duyan genç gazeteciler için..."
Mete Çubukçu, savaş gazeteciliği deyince ilk akla gelecek isimlerden biri. 1992'den bu yana Afganistan, Filistin, Bosna, Azerbaycan, Irak, Kosova, Çeçenİstan, Cezayir, Lübnan gibi kriz ve savaş bölgelerinde, ateş altındaydı. Bizler televizyonlarımızın başında onun gözlerinden olup biteni anlamaya çalıştık.
"Aslında savaşta yaşananların, orada olmayanlara bire bir aktarılabileceğine pek inanmıyorum," diyor Çubukçu, "Ancak savaşın haber verirken aktaramadığım, bir yaşanmışlık olarak bende kalmış yanlarını, öğrendiklerimi, başka gazetecilerin deneyimleriyle birlikte paylaşmak istedim. Bu kitapta savaş habercilerinin öyküsünü, savaşta gazeteciliğin nasıl yapıldığını, etiğin önemini, muhabirlerin objektif olup olmadığını, tarafsız kalıp kalamadığını, yapılan bir yanlışın neye mal olabileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini bulacaksınız...
Bir gazeteci ve bir insan olarak orada, savaşın tam ortasında olmanın ne demek olduğunu ifade etmeye çalışıyorum - savaşı sadece ekranda görmüş insanlar için, ama en çok da savaş muhabirliğine ilgi duyan genç gazeteciler için..."