"Selçukluların en önemli özelliklerinden birisi, mensubu oldukları Türk devlet geleneğini, İran ve İslam yönetim gelenekleriyle de mezcetmiş olmalarıdır. Selçukluların fetih politikası dinî ve ticarî merkezleri kontrol altına almayı hedefliyordu. Malazgirt Savaşı gerçekleştiği sırada Alp Arslan'ın asıl hedefi Suriye üzerinden Mısır'a inerek Şii Fatımî halifeliğini kontrol altına almaktı. Bununla birlikte çoğunluğu hâlâ konar göçer bir hayat süren Oğuz boylarına verimli araziler bulmak ve 'ehl-i küffâr' kabul ettikleri Ermeniler, Gürcüler ve Bizans topraklarına gaza akınları düzenlemek de Selçuklu fetih politikasının temel gerekçeleri arasında yer alıyordu. Selçuklular; İran, Azerbaycan, Mezopotamya, Arabistan ve Anadolu'yu kapsayan hâkimiyet alanlarında sadece siyasî bakımdan yönetimi üstlenmeyip aynı zamanda bilim, kültür, sanat, edebiyat ve mimarlık açısından da hamleler yaptılar."
"Bu devleti kuranlar, İran'da barınamayan, artık Anadolu'ya yerleşip burada yeni bir hayat kurmak zorunda olduğunu kabullenmek durumunda kalan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın maiyetindeki Türkmenlerdir. Gerçi Süleyman Şah bir yandan Bizans'la savaşarak Batı Anadolu'da yeni topraklar kazanırken öte yandan zaman zaman İran'daki amcaoğullarıyla mücadeleden de geri kalmamış ve bu mücadelelerden birinde hayatını kaybetmiştir. (...) Anadolunun asıl fatihi ve burayı 'Türk vatanı' yapan genellikle bilinenin aksine, Alp Arslan değil, Kutalmışoğlu Süleyman Şah'tır."
"Selçukluların en önemli özelliklerinden birisi, mensubu oldukları Türk devlet geleneğini, İran ve İslam yönetim gelenekleriyle de mezcetmiş olmalarıdır. Selçukluların fetih politikası dinî ve ticarî merkezleri kontrol altına almayı hedefliyordu. Malazgirt Savaşı gerçekleştiği sırada Alp Arslan'ın asıl hedefi Suriye üzerinden Mısır'a inerek Şii Fatımî halifeliğini kontrol altına almaktı. Bununla birlikte çoğunluğu hâlâ konar göçer bir hayat süren Oğuz boylarına verimli araziler bulmak ve 'ehl-i küffâr' kabul ettikleri Ermeniler, Gürcüler ve Bizans topraklarına gaza akınları düzenlemek de Selçuklu fetih politikasının temel gerekçeleri arasında yer alıyordu. Selçuklular; İran, Azerbaycan, Mezopotamya, Arabistan ve Anadolu'yu kapsayan hâkimiyet alanlarında sadece siyasî bakımdan yönetimi üstlenmeyip aynı zamanda bilim, kültür, sanat, edebiyat ve mimarlık açısından da hamleler yaptılar."
"Bu devleti kuranlar, İran'da barınamayan, artık Anadolu'ya yerleşip burada yeni bir hayat kurmak zorunda olduğunu kabullenmek durumunda kalan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın maiyetindeki Türkmenlerdir. Gerçi Süleyman Şah bir yandan Bizans'la savaşarak Batı Anadolu'da yeni topraklar kazanırken öte yandan zaman zaman İran'daki amcaoğullarıyla mücadeleden de geri kalmamış ve bu mücadelelerden birinde hayatını kaybetmiştir. (...) Anadolunun asıl fatihi ve burayı 'Türk vatanı' yapan genellikle bilinenin aksine, Alp Arslan değil, Kutalmışoğlu Süleyman Şah'tır."