^{#smrgKİTABEVİ} Atonal : Dokuz Solo [Sergi Kataloğu] - 2019

Türkiye'de hat ve cilt sanatı ile ilgili akla ilk gelen isimlerden biri olan Emin Barın'ın hayattayken üretim ve cilt atölyesi olarak kullandığı han 17 yıl aradan sonra Atonal 9 Solo sergisi ile kapılarını ziyaretçilere açtı. Eski dönemlerde üretimin ve entelektüel paylaşımın merkezi olan Çemberlitaş'ta bulunan mekan, eskiden olduğu gibi şimdi de geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurmayı amaçlıyor. Memetşan Yıldızhan'ın da belirttiği gibi Emin Barın 'Türk yazı sanatında çağdaşlık düzeyine yükselttiği çıtayı, genç kuşakların daha ileriye taşımasını' amaçlamış bir sanatçıdır. 17 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ilk sergi de bu misyonu destekler nitelikte farklı dönemlerden ve disiplinlerden sanatçıları bir araya getiriyor ve bu mirası yaşatmayı amaçlıyor.

Çağdaş sanat alanında üretim yapan 9 sanatçının kişisel projelerini hayata geçirdikleri Atonal 9 Solo sergisi ismini 20. Yüzyılda müzik alanında bir devrim niteliğinde olan 'atonal' müzikten alıyor. Aynı zamanda bir ressam olan Arnold Schönberg. 20. yüzyılın ilk yıllarında. armonik müziğin kendi duygularını ifade etmeye yetmemesi ve güzellik kaygısı ile alışılageldik bir üretim sürecine dönüşen yapısına bir tepki olarak "atonal" (tonsuz) müziğin ilk örneklerini üretmiştir. Schönberg'in öğrencisi de olmuş Theodor Adorno'nun da savunuculuğunu üstlendiği bu müzik türü, onun negatif diyalektiğinin temeline oturmuş ve Adorno bir dönem bu müziğin dünyayı kurtarabileceğine inanmıştır. Tonal müziğin hiyerarşisinden ve güzelliğe dayalı kurallarından uzak olması, alışıldık ve kolay olanı reddetmesi, entelektüel bir birikime sahip olmayı gerektirmesi gibi özellikleri nedeniyle o dönemde savunuculuğunu yapmış olsa da ilerleyen dönemlerde atonal müziğin kurallarının müziğin doğasındaki emprovizasyona yer vermemesi nedeniyle eleştirmiştir.

Atonal 9 Solo sergisi de, ismini atonal müziğin bu aykırı ve alışıldık olmayan doğasından alırken. bir yandan kendi içinde bir bütün oluşturmayı başarıyor. Projede yer alan 9 sanatçının her biri kendi özel hikayesini anlatırken, bir yandan da ele aldıkları güncel konularla ortak bir noktada buluşuyor. Rafet Arslan'ın da sergiyi betimlerken kullandığı gibi bu sergide sanatçıların ortak gayesi 'Bütünün ve realitenin saçmalığına karşı estetik hayatta kalma kitleri kurmak; beden, teknik, mekan ve toplum üzerinden sanatın tinsel gücünü yeniden geri çağırmaya çalışmak.

Yukarıda da değindiğim gibi sergi alıştığımız karma sergi kurgularından farklı. Tüm serüven. Barın ailesinin kültür ve sanat etkinlikleri gerçekleştirmek amacı ile binayı tadilattan geçirmesi ile başladı. Mekan içindeki yaşanmışlık, Emin Barın'ın cilt ve kitap koleksiyonu ile ziyaret eden tüm sanatçıları büyülemeyi başarıyordu. Sanatçı listesi. bu ziyaretler sonrası karşılıklı diyalogların kurulması ve her sanatçının bir başka sanatçıyı davet etmesi ile oluştu. Her sanatçı. mekan içerisinde kendi üretimini yansıtacak. projesini en uygun şekilde hayata geçirecek ve hatta üretimlerine de yansıması olacak mekanda kendini konumlandırdı. Bu nedenle, her sergide Emin Barın'a bir atıf ya da binanın izlerini görmek mümkün.

Bütün bu üretimleri ve sunumları bir araya getirdiğimizde her biri birbirinden ayrıksı dursa da. sanatçıların günümüzde duydukları kaygılara ve bu kaygılarla başa çıkma yöntemlerine açık bir şekilde şahit oluyoruz. Barın Han'ın 17 yıl aradan sonra bu olasılıklar bütününe. tekil değil bir arada var olmaya, birlikte üretmeye alan açması çok önemli. Ancak bir arada durdukça iyileşecek ve iyileştireceğiz. - Bengü Gün

19.09 - 08.12.2019