Jack Goody, bu Avrupa-merkezci dünya görüşünü sistematik bir biçimde çürütüyor ve Avrupa mucizesinden ziyade bir Avrasya mucizesinden bahsediyor. Bu mucize, Tunç çağı kent devriminden itibaren yaşanmaya başlamış ve Avrupa'dan önce Ortadoğu, Hindistan ve Çin'i etkilemiştir. Bu çerçevede, Doğu ile Batı arasında yaşanan uzun süreli bilgi alışverişi münavebeli (dönüşümlü) bir üstünlüğe zemin hazırlamıştır. Goody'nin gerek indirgemeciliği gerekse daimi üstünlük mefhumunu reddeden münavebe yaklaşımına göre taraflardan birinin üstünlüğünü muhakkak diğerinin üstünlüğü takip etmiştir. Bu münavebe halen de yaşanmaktadır: Batı'nın halihazırdaki üstünlüğü yerini yakın zamanda Doğu'ya bırakacak gibi görünmektedir.
"Bu kısa ama zengin muhtevalı kitapta Goody, The Theft of History'de ve diğer kitaplarında ortaya koyduğu tezini pekiştiriyor ve Batı-merkezci yaklaşımın tabutuna bir çivi daha çakıyor." -Peter Burke- Cambridge Üniversitesi
Jack Goody, bu Avrupa-merkezci dünya görüşünü sistematik bir biçimde çürütüyor ve Avrupa mucizesinden ziyade bir Avrasya mucizesinden bahsediyor. Bu mucize, Tunç çağı kent devriminden itibaren yaşanmaya başlamış ve Avrupa'dan önce Ortadoğu, Hindistan ve Çin'i etkilemiştir. Bu çerçevede, Doğu ile Batı arasında yaşanan uzun süreli bilgi alışverişi münavebeli (dönüşümlü) bir üstünlüğe zemin hazırlamıştır. Goody'nin gerek indirgemeciliği gerekse daimi üstünlük mefhumunu reddeden münavebe yaklaşımına göre taraflardan birinin üstünlüğünü muhakkak diğerinin üstünlüğü takip etmiştir. Bu münavebe halen de yaşanmaktadır: Batı'nın halihazırdaki üstünlüğü yerini yakın zamanda Doğu'ya bırakacak gibi görünmektedir.
"Bu kısa ama zengin muhtevalı kitapta Goody, The Theft of History'de ve diğer kitaplarında ortaya koyduğu tezini pekiştiriyor ve Batı-merkezci yaklaşımın tabutuna bir çivi daha çakıyor." -Peter Burke- Cambridge Üniversitesi