Türk Kültür ve Medeniyetinin beşiğini oluşturan Göçebe Avşarlar sürgünlerle, göçlerle bir ömür yaşam mücadelesi vermişlerdir. Asırlar öncesine dayanan ve bunca zaman geçmesine rağmen benliklerini koruyan bu asil kan, ne zamandır Türk Dünyasında boy göstermektedir. Avşarların yaşam mücadelesi bir hayli zor geçmiştir, yurtları ellerinden alınıp başka milletlere verilmiş kendi yurdunda üvey evlat muamelesi görmüştür. Devlet, Avşarlar'a hesap yapmadan, el işaretiyle sadece bölge göstererek onlara yerleşmelerini istemiştir. Verimli topraklardan çorak kayalık yerlere, dağlara iskan etmiş ve Avşar'a oynanmadık oyun bırakmamışlardır.
Avşarlar nerelerden gelip Anadolu'yu kendilerine yurt etmişlerdir ve Türkiye (Anadolu)' nun Türk yurdu haline gelmesinde en önemli paylardan birine sahiptir. Ağa, Bey, Padişah gibi ileri gelen büyük insanlar dahi oyunlar etmiş Avşar'a nice Koçyiğitler bu uğurda canlarını vermiş ama dönmemiş yolundan Avşar. Ferman Padişahınsa Dağlar bizimdir demiş ve kimseye muhtaç olmamıştır. Görevimiz sadece Ecdadımızla övünmek değil, bu mirasa sahip çıkarak olup biteni tüm ihtişamı ile aktararak Ecdadın ne zorluklarla mücadele ederek yaşadıklarını gelecekteki soyunun ve boyunun yiğit evlatlarına aktarmak (Ecdada) onlara yakışır bir şekilde Dünyaya tanıtmak olmalıdır.
Osmanlı'nın vergi vermemek ve isyan etmekle suçladığı Avşarları, Anadolu'dan uzaklaştırıp Suriye çöllerine yerleştirmek istemesi, bir bakıma Avşarların mecburi iskana tabi tutularak cezalandırılmasıdır. Avşarlar sürekli göçe zorlanmış sürgün edilmiş haklı oldukları yerlerde sürgün edilerek haksız olmuşlar kimi zaman kavgaya durmuşlar kimi zaman ise çeneye ahir zamanda... Çerkezler olsun başka milletler olsun hakkını yedirmemiş Avşarlarımız. Ama nedendir bilinmez ya çok kalabalık bir millet olmamızdan ya kimsenin hakkının geçmesine müsaade etmediğimiz için olsa gerek bizi zorla da olsa sürmüş göçe zorlamışlar. Dağları yurt edinip emek semek yaptığımız evlerimiz koca konaklarımız han hamamlarımız düşmana yurt olmuş Avşar ne desin de kime ne söylesin derdini kime anlatsın hangi yaban ele varsında kendine oba kursun yurt tutsun.
Avşar neden göçe sürgüne mahkûm ediliyor neden sürülüp yurtlarından ediliyor? Tehdit edilmişiz yıllar boyu hangi diyara göçsek hangi yaban ele varırsak varalım bize bizim yurdumuzu çok görmüşler ve diyar diyar gezdirmişler. Emek verip yaptırdığım odalar Korkarım ki düşman gelir yurt olur". Avşar olmak... Evet Avşar olmak ne güzel bir duygudur anlatılmaz anlatmakla da olmaz Millet olarak geçmişimiz çok eskilere dayanmaktadır ama bizim bildiklerimiz sadece Tarih kitaplarından ve yaşayan büyüklerimizden duyduklarımızdan ibarettir. Avşar deyince akla ağıt gelir güzel türlü türlü yemekler örfüne adedine bağlı aslını neslini unutmayan unutturmayan Oğuzların devamlılığı gelir...
Avşar hep çile çekmiş göç sürgün yaşamış haklı iken haksız güçlü iken güçsüz duruma düşen olmuştur. Yerimizi yurdumuzu elimizden alıp yersiz yurtsuz bırakmışlardır bizi ama yılmamış yıkılmamışız damarlarımızdaki asil kanın vermşş olduğu bu görevi son damla kanımıza kadar savunmuş ve arkamızdan laf ettirmemişiz. Asırlar öncesine dayanan ilk Türk Boylarından bu zamana dek o kadar insan o kadar yiğit erlerimiz gelip geçmiştir ki kiminin ismini ya hiç duymamışız kiminin ise adlarını halen yad ederiz.
İşte Avşar olmak böyle bir duygudur varlığı görmüş yokluğu görmüş yurdu için nice canlar vermiş bir ırkız biz. Avşar?dan sonra Deştiye (Tekneli )den de göçümüz olmuş ve bu göç mirasının son temsilcisi olan Göö Kalender ve Hambal Ahmet ecdadımız sebepli olarak bu göç mirasını yerine getirmiştir ve Avşar göçlerinin son örneklerinden olmuştur.
Okurken kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir eser...
Türk Kültür ve Medeniyetinin beşiğini oluşturan Göçebe Avşarlar sürgünlerle, göçlerle bir ömür yaşam mücadelesi vermişlerdir. Asırlar öncesine dayanan ve bunca zaman geçmesine rağmen benliklerini koruyan bu asil kan, ne zamandır Türk Dünyasında boy göstermektedir. Avşarların yaşam mücadelesi bir hayli zor geçmiştir, yurtları ellerinden alınıp başka milletlere verilmiş kendi yurdunda üvey evlat muamelesi görmüştür. Devlet, Avşarlar'a hesap yapmadan, el işaretiyle sadece bölge göstererek onlara yerleşmelerini istemiştir. Verimli topraklardan çorak kayalık yerlere, dağlara iskan etmiş ve Avşar'a oynanmadık oyun bırakmamışlardır.
Avşarlar nerelerden gelip Anadolu'yu kendilerine yurt etmişlerdir ve Türkiye (Anadolu)' nun Türk yurdu haline gelmesinde en önemli paylardan birine sahiptir. Ağa, Bey, Padişah gibi ileri gelen büyük insanlar dahi oyunlar etmiş Avşar'a nice Koçyiğitler bu uğurda canlarını vermiş ama dönmemiş yolundan Avşar. Ferman Padişahınsa Dağlar bizimdir demiş ve kimseye muhtaç olmamıştır. Görevimiz sadece Ecdadımızla övünmek değil, bu mirasa sahip çıkarak olup biteni tüm ihtişamı ile aktararak Ecdadın ne zorluklarla mücadele ederek yaşadıklarını gelecekteki soyunun ve boyunun yiğit evlatlarına aktarmak (Ecdada) onlara yakışır bir şekilde Dünyaya tanıtmak olmalıdır.
Osmanlı'nın vergi vermemek ve isyan etmekle suçladığı Avşarları, Anadolu'dan uzaklaştırıp Suriye çöllerine yerleştirmek istemesi, bir bakıma Avşarların mecburi iskana tabi tutularak cezalandırılmasıdır. Avşarlar sürekli göçe zorlanmış sürgün edilmiş haklı oldukları yerlerde sürgün edilerek haksız olmuşlar kimi zaman kavgaya durmuşlar kimi zaman ise çeneye ahir zamanda... Çerkezler olsun başka milletler olsun hakkını yedirmemiş Avşarlarımız. Ama nedendir bilinmez ya çok kalabalık bir millet olmamızdan ya kimsenin hakkının geçmesine müsaade etmediğimiz için olsa gerek bizi zorla da olsa sürmüş göçe zorlamışlar. Dağları yurt edinip emek semek yaptığımız evlerimiz koca konaklarımız han hamamlarımız düşmana yurt olmuş Avşar ne desin de kime ne söylesin derdini kime anlatsın hangi yaban ele varsında kendine oba kursun yurt tutsun.
Avşar neden göçe sürgüne mahkûm ediliyor neden sürülüp yurtlarından ediliyor? Tehdit edilmişiz yıllar boyu hangi diyara göçsek hangi yaban ele varırsak varalım bize bizim yurdumuzu çok görmüşler ve diyar diyar gezdirmişler. Emek verip yaptırdığım odalar Korkarım ki düşman gelir yurt olur". Avşar olmak... Evet Avşar olmak ne güzel bir duygudur anlatılmaz anlatmakla da olmaz Millet olarak geçmişimiz çok eskilere dayanmaktadır ama bizim bildiklerimiz sadece Tarih kitaplarından ve yaşayan büyüklerimizden duyduklarımızdan ibarettir. Avşar deyince akla ağıt gelir güzel türlü türlü yemekler örfüne adedine bağlı aslını neslini unutmayan unutturmayan Oğuzların devamlılığı gelir...
Avşar hep çile çekmiş göç sürgün yaşamış haklı iken haksız güçlü iken güçsüz duruma düşen olmuştur. Yerimizi yurdumuzu elimizden alıp yersiz yurtsuz bırakmışlardır bizi ama yılmamış yıkılmamışız damarlarımızdaki asil kanın vermşş olduğu bu görevi son damla kanımıza kadar savunmuş ve arkamızdan laf ettirmemişiz. Asırlar öncesine dayanan ilk Türk Boylarından bu zamana dek o kadar insan o kadar yiğit erlerimiz gelip geçmiştir ki kiminin ismini ya hiç duymamışız kiminin ise adlarını halen yad ederiz.
İşte Avşar olmak böyle bir duygudur varlığı görmüş yokluğu görmüş yurdu için nice canlar vermiş bir ırkız biz. Avşar?dan sonra Deştiye (Tekneli )den de göçümüz olmuş ve bu göç mirasının son temsilcisi olan Göö Kalender ve Hambal Ahmet ecdadımız sebepli olarak bu göç mirasını yerine getirmiştir ve Avşar göçlerinin son örneklerinden olmuştur.
Okurken kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir eser...