Yazarımız bu kitabında gezi izlenimlerinden yola çıkıyor. Tunceli'nin, Diyarbakır'ın, Zonguldak'ın dağlarının, nehirlerinin, yollarının güzellikleriyle bu kentlerin insanlarının, bu kentleri görmek isteyenlerin yaşadıklarını yan yana getiriyor. Kimi zaman bir kuşun kanadına takıp okurlarını, gelecek güzel günleri sezdiriyor.
Özyalçıner'in röportaj - öykü diye adlandırdığı bu anlatıları, İstanbul'da yaşanan toplumsal olayların, direnişlerin öyküleri tamamlıyor. Grev çadırlarının, fabrikaların, alanların görüntüleri insan kıpırtılarıyla ışıyor. Kitabı güzel günlere inanan üç aydının ölüm günlerinin öyküsü bütünlüyor. Kısacası bu kitaptaki izler "güzellikleri, mutlulukları, paylaşmaya gelenlerin ayak izleri."
Yazarımız bu kitabında gezi izlenimlerinden yola çıkıyor. Tunceli'nin, Diyarbakır'ın, Zonguldak'ın dağlarının, nehirlerinin, yollarının güzellikleriyle bu kentlerin insanlarının, bu kentleri görmek isteyenlerin yaşadıklarını yan yana getiriyor. Kimi zaman bir kuşun kanadına takıp okurlarını, gelecek güzel günleri sezdiriyor.
Özyalçıner'in röportaj - öykü diye adlandırdığı bu anlatıları, İstanbul'da yaşanan toplumsal olayların, direnişlerin öyküleri tamamlıyor. Grev çadırlarının, fabrikaların, alanların görüntüleri insan kıpırtılarıyla ışıyor. Kitabı güzel günlere inanan üç aydının ölüm günlerinin öyküsü bütünlüyor. Kısacası bu kitaptaki izler "güzellikleri, mutlulukları, paylaşmaya gelenlerin ayak izleri."