#smrgKİTABEVİ Ayasofya'da Bir Çığlık - 2024
Editör:
Aykut Tanrıkulu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9752129733
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
198,80
Havale/EFT ile:
192,84
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199224362
612171
https://www.simurgkitabevi.com/ayasofyada-bir-ciglik-2024
Ayasofya'da Bir Çığlık - 2024 #smrgKİTABEVİ
198.80
25 Şubat 1943… Üçüncü Reich'ın özel treni, üstünde gamalı haçlarla sabah yedi sularında Sirkeci Garı'na vardı. İttihat ve Terakki'nin efsane liderlerinden Talat Paşa'nın kemiklerini Naziler büyük bir özen ve saygıyla anayurduna getirmişlerdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine damgasını vurmuş görkemli sadrazamın naaşını heyecanla bekleyen İstanbullular diğer yandan da ülke sınırlarının dışında devam eden İkinci Dünya Savaşı'nın vahşetini korkuyla izliyorlardı. Naaşın toprağa verilmesinden bir gün sonra Ayasofya'da yaşanan gizemli olaylar kadim şehri sarsmaya başladı.
Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya mı hazırlanmaktaydı?
Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı?
Üç semavi dinin elem ve korkuda birleşmeye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçleri birlikte yaşadığı sırlarla dolu bir hikâye. Sultanahmet Camisi'nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi'nin papazı ve bir Karay Türk'ünün hayat çizgilerine dehşet içinde tanık olacağınız, sizi 1943 senesi İstanbul'una götürecek çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı.
Bireylerin ve devletlerin aynı sahneyi, Ayasofya'yı paylaştığı bir dram!
Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya mı hazırlanmaktaydı?
Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı?
Üç semavi dinin elem ve korkuda birleşmeye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçleri birlikte yaşadığı sırlarla dolu bir hikâye. Sultanahmet Camisi'nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi'nin papazı ve bir Karay Türk'ünün hayat çizgilerine dehşet içinde tanık olacağınız, sizi 1943 senesi İstanbul'una götürecek çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı.
Bireylerin ve devletlerin aynı sahneyi, Ayasofya'yı paylaştığı bir dram!
25 Şubat 1943… Üçüncü Reich'ın özel treni, üstünde gamalı haçlarla sabah yedi sularında Sirkeci Garı'na vardı. İttihat ve Terakki'nin efsane liderlerinden Talat Paşa'nın kemiklerini Naziler büyük bir özen ve saygıyla anayurduna getirmişlerdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine damgasını vurmuş görkemli sadrazamın naaşını heyecanla bekleyen İstanbullular diğer yandan da ülke sınırlarının dışında devam eden İkinci Dünya Savaşı'nın vahşetini korkuyla izliyorlardı. Naaşın toprağa verilmesinden bir gün sonra Ayasofya'da yaşanan gizemli olaylar kadim şehri sarsmaya başladı.
Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya mı hazırlanmaktaydı?
Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı?
Üç semavi dinin elem ve korkuda birleşmeye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçleri birlikte yaşadığı sırlarla dolu bir hikâye. Sultanahmet Camisi'nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi'nin papazı ve bir Karay Türk'ünün hayat çizgilerine dehşet içinde tanık olacağınız, sizi 1943 senesi İstanbul'una götürecek çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı.
Bireylerin ve devletlerin aynı sahneyi, Ayasofya'yı paylaştığı bir dram!
Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya mı hazırlanmaktaydı?
Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı?
Üç semavi dinin elem ve korkuda birleşmeye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçleri birlikte yaşadığı sırlarla dolu bir hikâye. Sultanahmet Camisi'nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi'nin papazı ve bir Karay Türk'ünün hayat çizgilerine dehşet içinde tanık olacağınız, sizi 1943 senesi İstanbul'una götürecek çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı.
Bireylerin ve devletlerin aynı sahneyi, Ayasofya'yı paylaştığı bir dram!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.