#smrgKİTABEVİ Aydaki Canavar -
Aydaki Canavar'ın gücü Seta Tomasyan'ın oyunun sonunda “mağdur olarak kalmayı” reddetmesiydi. Bana kalırsa Seta ve Aram sıra dışı kişilikler. Çünkü kendi deneyimlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki bazı acı veren deneyimlerden iyileşerek çıkmak çok zor oluyor ki ben Aydaki Canavar'da anlattığım karakterlerin deneyimlerine benzer olaylar yaşamadım.
Şöyle diyebilirim, evet, iyi yapılan tiyatro empatiyi ve bilinçliliği artırabilir ancak tiyatronun sınırlı diyebileceğimiz bir seyircisi var ve müzikli olmayan tiyatroda bu sayı iyiden iyiye azalıyor. ABD'de tiyatro eğitim seviyesi oldukça yüksek bir kesim için çekici bir sanat ve bu kesim arasından da sadece bir kısmının ilgisini sürekli çeker. Tiyatroyu büyük şehirler dışında (hatta büyük şehirler içinde bile) satmak hala çok zordur. - Richard Kalinoski
Amerikalı tiyatrocu ve eğitimci Richard Kalinoski, oyun yazarlığı kariyerinde dönüm noktası olacak olan “Aydaki Canavar” adlı oyunu 1991 yılında yazmaya başladı. Eser kısa sürede tüm dünyada büyük ilgi gördü, defalarca oynandı ve birçok ödül kazandı. 1. Dünya Savaşı'nın yarattığı büyük yıkımdan kurtulmayı başarmış iki Ermeni gencin, onlara kucak açan yeni bir ülkede, Amerika'da hayata yeniden tutunmaya çalışma serüveni üzerine kurulu olan bu oyun, ele aldığı konunun tarihsel ve mekansal yaşanmışlıklara dayalı kendine has boyutlarını tümüyle aşan bir evrenselliğe, Saroyanesk bir sıcaklığa ve samimiyete sahip.
Yazar oyunun Türkçe baskısına yazdığı önsözde, eseri yazdığı dönemlerde bu eserin Türkiye'de yayınlanacağını tahmin bile edemeyeceğinden bahseder. Aslında aynı tarihlerde belki de Türkiye'de yaşayan çok sayıda onurlu entelektüel ve vatandaş da bunu hayal edemezdi. Ama bugün Türkiye'de yaşayan pek çok insan, katı bir ulusalcı eğitimden geçmelerine ve çocukluklarından itibaren geçmişe resmi tarihin dar penceresinden bakmaya zorlanmalarına rağmen “Aydaki Canavar”ın çok uzağımızda olmadığını kavrayabilecek olgunluğa erişti. İşte bu yüzden Kalinoski'nin yıllar ve kilometrelerce uzağımızdan bize ulaşan insani mesajı, oyunun yazılmasına vesile olan ve bir daha asla yaşanmasını istemediğimiz trajik olaylara şahitlik etmiş bu topraklarda bir karşılık bulacaktır. Soykırımının üzerinden geçen 100 yıllık zamana rağmen hala kanamakta olan bir yarayı doğrudan sağaltamasa da, savaşın vahşi yıkımından birer parçalarını kaybederek çıkan tüm yetimlerin anısına saygı duymamızı sağlayacaktır.
Aydaki Canavar'ın gücü Seta Tomasyan'ın oyunun sonunda “mağdur olarak kalmayı” reddetmesiydi. Bana kalırsa Seta ve Aram sıra dışı kişilikler. Çünkü kendi deneyimlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki bazı acı veren deneyimlerden iyileşerek çıkmak çok zor oluyor ki ben Aydaki Canavar'da anlattığım karakterlerin deneyimlerine benzer olaylar yaşamadım.
Şöyle diyebilirim, evet, iyi yapılan tiyatro empatiyi ve bilinçliliği artırabilir ancak tiyatronun sınırlı diyebileceğimiz bir seyircisi var ve müzikli olmayan tiyatroda bu sayı iyiden iyiye azalıyor. ABD'de tiyatro eğitim seviyesi oldukça yüksek bir kesim için çekici bir sanat ve bu kesim arasından da sadece bir kısmının ilgisini sürekli çeker. Tiyatroyu büyük şehirler dışında (hatta büyük şehirler içinde bile) satmak hala çok zordur. - Richard Kalinoski
Amerikalı tiyatrocu ve eğitimci Richard Kalinoski, oyun yazarlığı kariyerinde dönüm noktası olacak olan “Aydaki Canavar” adlı oyunu 1991 yılında yazmaya başladı. Eser kısa sürede tüm dünyada büyük ilgi gördü, defalarca oynandı ve birçok ödül kazandı. 1. Dünya Savaşı'nın yarattığı büyük yıkımdan kurtulmayı başarmış iki Ermeni gencin, onlara kucak açan yeni bir ülkede, Amerika'da hayata yeniden tutunmaya çalışma serüveni üzerine kurulu olan bu oyun, ele aldığı konunun tarihsel ve mekansal yaşanmışlıklara dayalı kendine has boyutlarını tümüyle aşan bir evrenselliğe, Saroyanesk bir sıcaklığa ve samimiyete sahip.
Yazar oyunun Türkçe baskısına yazdığı önsözde, eseri yazdığı dönemlerde bu eserin Türkiye'de yayınlanacağını tahmin bile edemeyeceğinden bahseder. Aslında aynı tarihlerde belki de Türkiye'de yaşayan çok sayıda onurlu entelektüel ve vatandaş da bunu hayal edemezdi. Ama bugün Türkiye'de yaşayan pek çok insan, katı bir ulusalcı eğitimden geçmelerine ve çocukluklarından itibaren geçmişe resmi tarihin dar penceresinden bakmaya zorlanmalarına rağmen “Aydaki Canavar”ın çok uzağımızda olmadığını kavrayabilecek olgunluğa erişti. İşte bu yüzden Kalinoski'nin yıllar ve kilometrelerce uzağımızdan bize ulaşan insani mesajı, oyunun yazılmasına vesile olan ve bir daha asla yaşanmasını istemediğimiz trajik olaylara şahitlik etmiş bu topraklarda bir karşılık bulacaktır. Soykırımının üzerinden geçen 100 yıllık zamana rağmen hala kanamakta olan bir yarayı doğrudan sağaltamasa da, savaşın vahşi yıkımından birer parçalarını kaybederek çıkan tüm yetimlerin anısına saygı duymamızı sağlayacaktır.