Türkiye'deki ilk tarihsel-ilerici açılım olan Nizam-ı Cedit'in yeni ordu-eski ordu kavgasından çıktığını savunan Yalçın Küçük, 1806-1826 tarihlerini bir iç savaş olarak nitelendiriyor ve bu iç savaştan Tanzimat'ın doğduğunu ileri sürüyor. Her iç savaşın aydın savaşı olduğunu belirten Küçük, Tanzimat'ın büyük bir aydın kıtlığında ortaya çıktığına işaret ediyor.
Tanzimat'ı bir İngiliz dayatması olarak gören egemen düşüncelerin aksine Tezler, Tanzimat'ın Mısır'dan gelen bir idare biçimi olduğunu ikna edici bir biçimde ispatlıyor. Tezler, büyük devletlerin baskılarına rağmen 1848 Devrimleri'nin yenik devrimcilerine kucak açan ve devrim cellâdı Rus Çarlığı'na karşı Kırım Savaşı'nı başlatan Tanzimat paşalarını "sömürge aydını" suçlamasından kurtarıyor.
Türkiye'deki ilk tarihsel-ilerici açılım olan Nizam-ı Cedit'in yeni ordu-eski ordu kavgasından çıktığını savunan Yalçın Küçük, 1806-1826 tarihlerini bir iç savaş olarak nitelendiriyor ve bu iç savaştan Tanzimat'ın doğduğunu ileri sürüyor. Her iç savaşın aydın savaşı olduğunu belirten Küçük, Tanzimat'ın büyük bir aydın kıtlığında ortaya çıktığına işaret ediyor.
Tanzimat'ı bir İngiliz dayatması olarak gören egemen düşüncelerin aksine Tezler, Tanzimat'ın Mısır'dan gelen bir idare biçimi olduğunu ikna edici bir biçimde ispatlıyor. Tezler, büyük devletlerin baskılarına rağmen 1848 Devrimleri'nin yenik devrimcilerine kucak açan ve devrim cellâdı Rus Çarlığı'na karşı Kırım Savaşı'nı başlatan Tanzimat paşalarını "sömürge aydını" suçlamasından kurtarıyor.