#smrgDERGİ Ayrıntı Dergi: İki Aylık Sosyalist Siyaset ve Kültür Dergisi - Dosya: Devlet, Savaş, Siyaset - Sayı: 31 Yaz
Bundan böyle Ayrıntı Dergi'yi 3 aylık periyotlarla yılda 4 sayı olarak yayınlayacağız. Başlangıç iddialarımızın gerisine düşmüş olmanın ayıbı ve üzüntüsü saklı kalmak üzere bu değişiklik için de özür diliyoruz.
Günlerdir, aylardır, yıllardır seçimleri konuşuyoruz. Sosyal medya paylaşımlarında, akraba ziyaretlerinde, arkadaş sohbetlerinde hep seçimler var. Geçmiş seçimin sonuçlarını değerlendirmeden, gelecek seçimin stratejilerini belirlerken buluyoruz kendimizi. Toplum olarak siyasetle hiç ilgilenmiyoruz ama seçimsiz asla yapamıyoruz…
Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük siyasal başarısı 17 yıldır girdiği her seçimden zaferle ayrılması değil, siyasetin “seçimlerle”, “sandıkla” ve “temsille” ilgili olduğu düşüncesini topluma kabul ettirmesi oldu. Toplumsal kuruluşa ait en temel meseleler bile müzakere, katılım, ikna, uzlaşı gibi siyasal süreçler işletilmeksizin sandık eliyle çözülüverdi.
Seçim sonuçlarıyla tecelli eden çoğunluk iradesinin mutlak gücüne dayalı bu anlayış, iktidarın önündeki bütün sınırların (yasalar, kurumsal işleyiş, evrensel ilkeler vs) ortadan kaldırılarak, devletin ve toplumun bütünüyle yeniden yapılandırılmasının önünü açtı. Anayasa değiştirildi, parlamenter sistem tasfiye edildi, güçler ayrılığı son erdirildi ve daha nicesi…
Bundan böyle Ayrıntı Dergi'yi 3 aylık periyotlarla yılda 4 sayı olarak yayınlayacağız. Başlangıç iddialarımızın gerisine düşmüş olmanın ayıbı ve üzüntüsü saklı kalmak üzere bu değişiklik için de özür diliyoruz.
Günlerdir, aylardır, yıllardır seçimleri konuşuyoruz. Sosyal medya paylaşımlarında, akraba ziyaretlerinde, arkadaş sohbetlerinde hep seçimler var. Geçmiş seçimin sonuçlarını değerlendirmeden, gelecek seçimin stratejilerini belirlerken buluyoruz kendimizi. Toplum olarak siyasetle hiç ilgilenmiyoruz ama seçimsiz asla yapamıyoruz…
Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük siyasal başarısı 17 yıldır girdiği her seçimden zaferle ayrılması değil, siyasetin “seçimlerle”, “sandıkla” ve “temsille” ilgili olduğu düşüncesini topluma kabul ettirmesi oldu. Toplumsal kuruluşa ait en temel meseleler bile müzakere, katılım, ikna, uzlaşı gibi siyasal süreçler işletilmeksizin sandık eliyle çözülüverdi.
Seçim sonuçlarıyla tecelli eden çoğunluk iradesinin mutlak gücüne dayalı bu anlayış, iktidarın önündeki bütün sınırların (yasalar, kurumsal işleyiş, evrensel ilkeler vs) ortadan kaldırılarak, devletin ve toplumun bütünüyle yeniden yapılandırılmasının önünü açtı. Anayasa değiştirildi, parlamenter sistem tasfiye edildi, güçler ayrılığı son erdirildi ve daha nicesi…