#smrgKİTABEVİ Baba ve Piç -
Odadakilerin meraklı bakışları üzerinde ağırlaştı. Ne var ki Zeliha'nın yüzünde ne sıkıntıdan eser vardı ne mahcubiyetten. Bu toplumsal işkenceden keyif alıyor değildi elbette ama içinden bir ses başkalarının fikirlerini ve yargılarını umursamamayı öğütlemişti ona. Ne de olsa fark etmeyecekti sonuç olarak. Son zamanlarda bazı kelimeleri kişisel sözlüğünden çıkarmaya karar vermişti, "utanç" pekâlâ bunlardan biri olabilirdi. Bu kürtaja onay verecek bir koca yoktu ortada. Bu çocuğun bir babası yoktu.
Neyse ki kocanın olmayışı formalitelerde bir avantaja dönüştü. Görünüşe göre kimsenin yazılı iznini almasına gerek yoktu. Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul'da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
Baba ve Piç, İstanbul-San Francisco hattında gidip geliyor: Müslüman-Türk Kazancı ailesiyle Ermeni asıllı Amerikalı Çakmakçıyanların 90 yıla yayılan öyküleri iç içe. Kederli bir geçmişi tamamen unutmak mı daha doğru, geçmiş bilincini beraberinde taşımak mı? Diğer yandan bir kadınlar romanı Baba ve Piç: Erkeklerin apansız ve açıklamasız ölüverdiği, geriye hep kadınların kaldığı bir sülaleden dört kuşak kadının hikâyesi. Anneannelerin, ciciannelerin, teyzelerin hafızalarıyla can bulan bu romanı severek okuyacaksınız.
Elif Şafak'ın Baba ve Piç adlı kitabını okudunuz mu? Okuyun. Üzerine çok yazıldığı için çok kısadan söyleyeceğim: Farklı katmanları, farklı okumaları, farklı çağrışımları keşfetmek için okuyun. Türkçenin sonsuz zenginliğini, Elif Şafak'ın dil oyunlarını, dille oynamasını, dili uçurmasını, cinsiyetçiliğe meydan okuyan dil "hınzırlıklarını" keşfedip, tadını çıkarmak için okuyun. Unutmak, anımsamak, anılar, suskunluklar, sırlar ve gerçekler, isyanlar ve boyun eğmeler, kaçışlar ve arayışlar üzerine, bizi bize anlatan enfes bir roman olduğu için okuyun. Zeynep Oral, Cumhuriyet Canlı ve eğlenceli. Bu muhteşem roman beni alıp uzaklara götürdü. Geri döndüğümde ise beni başka bir gerçeklik bekliyordu. Alan Cheuse, Chicago Tribune Cesur ve güzel... Kitapta pek çok karakter olmasına rağmen, bu karakterler arasında en etkileyici olanı Kazancı ailesinin kadın reislerinden biri değil, belki de İstanbul'un kendisi. John Freeman, Star Tribune Şafak güçlü kadın karakterler yaratma konusunda çok hünerli, ayrıca İstanbul'a ilişkin canlı tasvirler pek çok kişiyi şehre çekecek türden. Şafak'ın karakterleri kitabı bitirdikten sonra bile insanın zihnini terk etmiyor. -Patricia Corrigan, St. Louis Post-Dispatch-
Odadakilerin meraklı bakışları üzerinde ağırlaştı. Ne var ki Zeliha'nın yüzünde ne sıkıntıdan eser vardı ne mahcubiyetten. Bu toplumsal işkenceden keyif alıyor değildi elbette ama içinden bir ses başkalarının fikirlerini ve yargılarını umursamamayı öğütlemişti ona. Ne de olsa fark etmeyecekti sonuç olarak. Son zamanlarda bazı kelimeleri kişisel sözlüğünden çıkarmaya karar vermişti, "utanç" pekâlâ bunlardan biri olabilirdi. Bu kürtaja onay verecek bir koca yoktu ortada. Bu çocuğun bir babası yoktu.
Neyse ki kocanın olmayışı formalitelerde bir avantaja dönüştü. Görünüşe göre kimsenin yazılı iznini almasına gerek yoktu. Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul'da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
Baba ve Piç, İstanbul-San Francisco hattında gidip geliyor: Müslüman-Türk Kazancı ailesiyle Ermeni asıllı Amerikalı Çakmakçıyanların 90 yıla yayılan öyküleri iç içe. Kederli bir geçmişi tamamen unutmak mı daha doğru, geçmiş bilincini beraberinde taşımak mı? Diğer yandan bir kadınlar romanı Baba ve Piç: Erkeklerin apansız ve açıklamasız ölüverdiği, geriye hep kadınların kaldığı bir sülaleden dört kuşak kadının hikâyesi. Anneannelerin, ciciannelerin, teyzelerin hafızalarıyla can bulan bu romanı severek okuyacaksınız.
Elif Şafak'ın Baba ve Piç adlı kitabını okudunuz mu? Okuyun. Üzerine çok yazıldığı için çok kısadan söyleyeceğim: Farklı katmanları, farklı okumaları, farklı çağrışımları keşfetmek için okuyun. Türkçenin sonsuz zenginliğini, Elif Şafak'ın dil oyunlarını, dille oynamasını, dili uçurmasını, cinsiyetçiliğe meydan okuyan dil "hınzırlıklarını" keşfedip, tadını çıkarmak için okuyun. Unutmak, anımsamak, anılar, suskunluklar, sırlar ve gerçekler, isyanlar ve boyun eğmeler, kaçışlar ve arayışlar üzerine, bizi bize anlatan enfes bir roman olduğu için okuyun. Zeynep Oral, Cumhuriyet Canlı ve eğlenceli. Bu muhteşem roman beni alıp uzaklara götürdü. Geri döndüğümde ise beni başka bir gerçeklik bekliyordu. Alan Cheuse, Chicago Tribune Cesur ve güzel... Kitapta pek çok karakter olmasına rağmen, bu karakterler arasında en etkileyici olanı Kazancı ailesinin kadın reislerinden biri değil, belki de İstanbul'un kendisi. John Freeman, Star Tribune Şafak güçlü kadın karakterler yaratma konusunda çok hünerli, ayrıca İstanbul'a ilişkin canlı tasvirler pek çok kişiyi şehre çekecek türden. Şafak'ın karakterleri kitabı bitirdikten sonra bile insanın zihnini terk etmiyor. -Patricia Corrigan, St. Louis Post-Dispatch-