Altmış yıllık bir ömre sığmış bu Cumhuriyet tarihinde bir küçük oğulun, 1913 doğumlu Orhan Dirik'in de yeri var.
Şimdi bu oğul, babasıyla "ilk kez bilerek" tanıştığı 1916'dan onu kaybettiği 1941'e kadar, babasına ve kendisine dair hatırladıklarını yazıyor: Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke yıllarında başlayan ve nerdeyse, 1920'de henüz yedi yaşındayken gittiği Almanya'da başlayıp yıllarca süren tedavi sürecinden ibaret bir çocukluk; 1930'lu yıllarda Münih ve Berlin'de mühendislik, eğitimiyle geçen -ve yaşanan 85 yıla rağmen hâlâ süren- bir gençlik... Ve karşılaşılan, tanışılan, birlikte eğitim görülen, akraba olunan nice insan: Atatürk, Hitler, Kâzım Taşkent, Muammer Karaca, Nevriz Işıl, Jale İnan...
Fotoğraflar ve belgelerle...
Altmış yıllık bir ömre sığmış bu Cumhuriyet tarihinde bir küçük oğulun, 1913 doğumlu Orhan Dirik'in de yeri var.
Şimdi bu oğul, babasıyla "ilk kez bilerek" tanıştığı 1916'dan onu kaybettiği 1941'e kadar, babasına ve kendisine dair hatırladıklarını yazıyor: Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke yıllarında başlayan ve nerdeyse, 1920'de henüz yedi yaşındayken gittiği Almanya'da başlayıp yıllarca süren tedavi sürecinden ibaret bir çocukluk; 1930'lu yıllarda Münih ve Berlin'de mühendislik, eğitimiyle geçen -ve yaşanan 85 yıla rağmen hâlâ süren- bir gençlik... Ve karşılaşılan, tanışılan, birlikte eğitim görülen, akraba olunan nice insan: Atatürk, Hitler, Kâzım Taşkent, Muammer Karaca, Nevriz Işıl, Jale İnan...
Fotoğraflar ve belgelerle...