Zaman zaman üzdüm seni, hüzünlendirdim. Eminim güldüğün de olmuştur garip halime, dilerim olmuştur. Soluğunu her zaman hissettim. Odamdaki her eşya, bir çift göz olmuş beni izliyordu. Her biri sen olmuştun. Beni izliyordun. Gözlerinden çekiniyordum. Korkuyordum. Bu korkumu da, yine senin yardımınla yendim. "Dürüst ol, bu yeter" dedin. "İçten ol, içinden geldiği gibi anlat, gerisi önemli değil" dedin.
Bana bu mektuplarla, kendimi yeniden tanıma fırsatı tanıdın. Beni bana döndürdün. Yüzüm yüzüme, gözüm gözüme kavuştu. Daha ne diyeyim? Yüreğim yine eskisi gibi çırpınmaya başladı. Sesini birazdan duyacaksın. Yüreğimi her mektupta yeniden, bıkmadan, usanmadan ve utanmadan kanattım. Kanıma dokunacaksın.
Çoktan yitip gitmiş olan babama, mektup yazmaya neden mi gerek duydum? Önce bu merakını gidereyim. Anlatmak istediklerim vardı, anlatamadıklarım vardı, ben de babama anlatır gibi sana anlattım.
Zaman zaman üzdüm seni, hüzünlendirdim. Eminim güldüğün de olmuştur garip halime, dilerim olmuştur. Soluğunu her zaman hissettim. Odamdaki her eşya, bir çift göz olmuş beni izliyordu. Her biri sen olmuştun. Beni izliyordun. Gözlerinden çekiniyordum. Korkuyordum. Bu korkumu da, yine senin yardımınla yendim. "Dürüst ol, bu yeter" dedin. "İçten ol, içinden geldiği gibi anlat, gerisi önemli değil" dedin.
Bana bu mektuplarla, kendimi yeniden tanıma fırsatı tanıdın. Beni bana döndürdün. Yüzüm yüzüme, gözüm gözüme kavuştu. Daha ne diyeyim? Yüreğim yine eskisi gibi çırpınmaya başladı. Sesini birazdan duyacaksın. Yüreğimi her mektupta yeniden, bıkmadan, usanmadan ve utanmadan kanattım. Kanıma dokunacaksın.
Çoktan yitip gitmiş olan babama, mektup yazmaya neden mi gerek duydum? Önce bu merakını gidereyim. Anlatmak istediklerim vardı, anlatamadıklarım vardı, ben de babama anlatır gibi sana anlattım.