Lise yıllarından 7-8 sene sonra 1955 yılında, Mithat Sadullah Sander'in hazırladığı İnkılap Kitabevi 1951 yayını " Ziya Paşa - Terci-i Bend ve Terkib-i Bend" isimli kitap elime geçince, şiirlerin bütününü ilk defa bir arada görerek, eski ilgi ve hayranlığım artmış olarak geri döndü. Ancak bu güzel şiirleri bütün akıcılığı ve ahengi ile duyuyor, fakat o derin anlamlarına felsefi ve fikri yapısına (Tanzimat dönemi Osmanlıcasının gereği bir çok kelimeleri sözlüğe bakarak) erişmeğe kalkınca bu sefer o ahengi ve akıcılığı kaybediyordum. Nesir (düz yazı) açıklamaları ise şiirin ahenk ve güzelliğini yok ediyordu. Kendim zaman ve gayret harcayarak şiir ve fikir zevkine bir arada varma durumuna gelince, başka bir görev veya hizmet düşüncesi bende doğdu : Bu güzel eserleri aynı veya yakın bir sanat duygusu ile günümüz gençleri ve Osmanlıcaya yeter aşinalığı olmayanlar da nasıl duyar ve anlayabilirler ? Bu ancak, bu eserlerin günümüz Türkçesinde yeni baştan şiir değeri olacak şekilde manzum hale getirilmesi ile mümkün olurdu. Hem aslının anlamına, nükte ve mecaz sanatlarına sadık kalınacak hem de en azından aslına yakın bir şiir iç ahengi ve akıcılığı verilecek. Bu oldukça iddialı ve zor bir işti.
Ancak yıllar sonra, bir hayli gayret ve emekle bu kitapta toplanan çalışmalar meydana geldi. Ziya Paşanın Terkib-i Bendi ile Terci-i Bendi için böyle bir yeniden söyleyiş veya günümüz Türkçesi ile söyleyiş yapılırken Bağdatlı Ruhi'nin Terkib-i Bendi ayrı tutulamazdı. Biri birlerine 300 yıl ara ile selam gönderen ve hal hatır soran bu iki "söz erini" günümüz neslinin de bir arada görmemesine gönlümüz razı olmazdı.
Asılları aruz vezni ile yazılmış olan Terkib-i Bent ile Terci-i Bendi yine aruz ile günümüz türkçesine aktarmaya cesaret edemedik. Bu durumda gene de daha aza indiremediğimiz Osmanlıca sözcükler çok daha artacaktı. O bakımdan en uygun düşen 7+7 hece vezni kalıbını kullandık. Kitabın sonuna bir sözlük - açıklama koymayı uygun bulduk.Ankara 1991, Hamza TANYAŞ (Önsözden)
Lise yıllarından 7-8 sene sonra 1955 yılında, Mithat Sadullah Sander'in hazırladığı İnkılap Kitabevi 1951 yayını " Ziya Paşa - Terci-i Bend ve Terkib-i Bend" isimli kitap elime geçince, şiirlerin bütününü ilk defa bir arada görerek, eski ilgi ve hayranlığım artmış olarak geri döndü. Ancak bu güzel şiirleri bütün akıcılığı ve ahengi ile duyuyor, fakat o derin anlamlarına felsefi ve fikri yapısına (Tanzimat dönemi Osmanlıcasının gereği bir çok kelimeleri sözlüğe bakarak) erişmeğe kalkınca bu sefer o ahengi ve akıcılığı kaybediyordum. Nesir (düz yazı) açıklamaları ise şiirin ahenk ve güzelliğini yok ediyordu. Kendim zaman ve gayret harcayarak şiir ve fikir zevkine bir arada varma durumuna gelince, başka bir görev veya hizmet düşüncesi bende doğdu : Bu güzel eserleri aynı veya yakın bir sanat duygusu ile günümüz gençleri ve Osmanlıcaya yeter aşinalığı olmayanlar da nasıl duyar ve anlayabilirler ? Bu ancak, bu eserlerin günümüz Türkçesinde yeni baştan şiir değeri olacak şekilde manzum hale getirilmesi ile mümkün olurdu. Hem aslının anlamına, nükte ve mecaz sanatlarına sadık kalınacak hem de en azından aslına yakın bir şiir iç ahengi ve akıcılığı verilecek. Bu oldukça iddialı ve zor bir işti.
Ancak yıllar sonra, bir hayli gayret ve emekle bu kitapta toplanan çalışmalar meydana geldi. Ziya Paşanın Terkib-i Bendi ile Terci-i Bendi için böyle bir yeniden söyleyiş veya günümüz Türkçesi ile söyleyiş yapılırken Bağdatlı Ruhi'nin Terkib-i Bendi ayrı tutulamazdı. Biri birlerine 300 yıl ara ile selam gönderen ve hal hatır soran bu iki "söz erini" günümüz neslinin de bir arada görmemesine gönlümüz razı olmazdı.
Asılları aruz vezni ile yazılmış olan Terkib-i Bent ile Terci-i Bendi yine aruz ile günümüz türkçesine aktarmaya cesaret edemedik. Bu durumda gene de daha aza indiremediğimiz Osmanlıca sözcükler çok daha artacaktı. O bakımdan en uygun düşen 7+7 hece vezni kalıbını kullandık. Kitabın sonuna bir sözlük - açıklama koymayı uygun bulduk.Ankara 1991, Hamza TANYAŞ (Önsözden)