Ve işte yine eylül. Geleceğin duvarı önünde duruyorum, kaygılı, sabırsız.
Üstümden küçük kuşku tohumları karışmış altın renkli polenler uçuşuyor. Bir türlü bastıramıyorum yüreğimdeki ozanın sesini: “Bahar isyancıdır...”
Yaşadığımız şu karabasan, bir gerçeğin yansımasından başka bir şey değilse, ölümsüz gençlik ve bahar düşlerimiz nedir? Gerçek değil mi onlar? İstersen şimdi yalnız bunu düşünelim ve bekleyelim yarını. Yarın her zaman güzeldir.
Ve işte yine eylül. Geleceğin duvarı önünde duruyorum, kaygılı, sabırsız.
Üstümden küçük kuşku tohumları karışmış altın renkli polenler uçuşuyor. Bir türlü bastıramıyorum yüreğimdeki ozanın sesini: “Bahar isyancıdır...”
Yaşadığımız şu karabasan, bir gerçeğin yansımasından başka bir şey değilse, ölümsüz gençlik ve bahar düşlerimiz nedir? Gerçek değil mi onlar? İstersen şimdi yalnız bunu düşünelim ve bekleyelim yarını. Yarın her zaman güzeldir.