Foça, ara-sıra uğradığım, “rakı-balık sohbetleri“nde yeraldığım bir kasabaydı. Ülkeye geri döndükten ve Foça'ya yerleşmeye karar almam, bu kasabanın artık “yaptığım göçlerin son durağı“ olmasını dilediğim içindir. Bunun için “yerel yurtsever“ lik duygularımın gelişmesi gerektiğine inanıyorum. Bu duyguların benim yaşamımı kolaylaştırabileceğine inanıyorum. Bu nedenle, o beldeyi, özellikle insanlarını, onların iyi yürekliliğini tanımak, benimsemek gerekirdi. Kasaba içi gezilerimde, çay molalarımda (başka fotograflar çeksem de) başlangıcın balıkçılar ile olabileceği aşikardı.
Kolları sıvayıp girişimde bulunmak gerekiyordu. Öyle yaptım. Aralık 2013 ayından başlayarak, gerek balıkçılar ile ilişkileri ve fotograf çekimlerimi yoğunlaştırdım. En önemlisi onlar ile dost olmanın yollarını aradım. Sağolsunlar beni benimsediler, aralarına aldılar. Her birine ayrı ayrı müteşekkirim. (Sosyal-Belgesel gelenekten gelen bir fotografçı olarak, zaten böyle yapmam olağandı.)
Şimdilik çekimlere bir ara vererek bu görselleri bir sergi hazırlayarak ve de bir kitap yaparak, içinde bulunduğumuz dönemi kalıcılaştırmak gerekiyor.
Eski deneyimlerimden biliyorum: Fotograf şarap gibidir, günler, aylar, yıllar geçtikçe demlenir; gizemini çoğaltır. Gelecek nesiller, kendisinden öncekilerin nasıl yaşadıklarını, yiyip-içtiklerini, giyindiklerini, tavırlarını ve çalıştıklarını öğrenir.
Zaman ilerledikçe daha çok halat alıp, Ege Denizi'ne açılıp, balıkçı kardeşlerimin, balık tutma maceralarında yer alacağım.
Herkese rastgele! Foça, 2014
Foça, ara-sıra uğradığım, “rakı-balık sohbetleri“nde yeraldığım bir kasabaydı. Ülkeye geri döndükten ve Foça'ya yerleşmeye karar almam, bu kasabanın artık “yaptığım göçlerin son durağı“ olmasını dilediğim içindir. Bunun için “yerel yurtsever“ lik duygularımın gelişmesi gerektiğine inanıyorum. Bu duyguların benim yaşamımı kolaylaştırabileceğine inanıyorum. Bu nedenle, o beldeyi, özellikle insanlarını, onların iyi yürekliliğini tanımak, benimsemek gerekirdi. Kasaba içi gezilerimde, çay molalarımda (başka fotograflar çeksem de) başlangıcın balıkçılar ile olabileceği aşikardı.
Kolları sıvayıp girişimde bulunmak gerekiyordu. Öyle yaptım. Aralık 2013 ayından başlayarak, gerek balıkçılar ile ilişkileri ve fotograf çekimlerimi yoğunlaştırdım. En önemlisi onlar ile dost olmanın yollarını aradım. Sağolsunlar beni benimsediler, aralarına aldılar. Her birine ayrı ayrı müteşekkirim. (Sosyal-Belgesel gelenekten gelen bir fotografçı olarak, zaten böyle yapmam olağandı.)
Şimdilik çekimlere bir ara vererek bu görselleri bir sergi hazırlayarak ve de bir kitap yaparak, içinde bulunduğumuz dönemi kalıcılaştırmak gerekiyor.
Eski deneyimlerimden biliyorum: Fotograf şarap gibidir, günler, aylar, yıllar geçtikçe demlenir; gizemini çoğaltır. Gelecek nesiller, kendisinden öncekilerin nasıl yaşadıklarını, yiyip-içtiklerini, giyindiklerini, tavırlarını ve çalıştıklarını öğrenir.
Zaman ilerledikçe daha çok halat alıp, Ege Denizi'ne açılıp, balıkçı kardeşlerimin, balık tutma maceralarında yer alacağım.
Herkese rastgele! Foça, 2014