#smrgKİTABEVİ Balkan Açmazının Yirmi Yılı (1900-1920) - 2022
Tarih boyunca çevrimler hâlinde tekrarlanagelen Balkan Açmazı'nın bu kitapta sözü edilen yirmi yılı Osmanlı açmazının da son yıllarını kapsar. Aslında aynı açmaz, dönem dönem her Balkan ülkesinin ve bölgede nüfuz kurup-derinleştirme hedefindeki güçlerin açmazı olmaya adaydır çünkü bölgenin kendine has değiştirilemez kırılma dinamikleri vardır. Neredeyse, herkesin gözü her yerdedir. Bundan dolayı da her toplum kendi yıldızının parlamasını gözler; yıldızı parladığında ise onun için vakit artık rövanş vaktidir; gözde olan yerler el değiştirir, intikamlar alınır. Bu, bölgedeki toplumlar için olduğu kadar, emelleri bölgeye uzanmış güçler için de önemli ölçüde böyledir.
Kitaba ismini veren 'açmaz', büyük güçlerin bölgeye ilişkin nüfuz alanı genişletme ve hatta toprak ilhak çabaları kadar, ‘fırsat bu fırsattır' diyerek sırtlarını bu büyük güçlere yaslamış ve ırkçı hassasiyet kadar ortodoksluk şemsiyesini de kullanan kendi ikbal arayışlarının peşindeki yerel aktörler olarak Sırp, Yunanlı, Bulgar ve Karadağlı prens ve kralların Türk hükümranlığı altındaki topraklarda (Bosna-Hersek, Makedonya ve Arnavutluk) tutuşturduğu yangın şeklinde tezahür etmiş olan açmazdır. Bu açmazın söz konusu yirmi yılı (1900-1920), Balkan yangınının Osmanlı Devleti de içlerinde olmak üzere üç büyük imparatorluğun tasfiyesinin hızlanmasına büyük katkı yaptığı bir dönemdir.
Balkanlar'da olanın ve olabilecek olanın arkaplânını anlamada altın anahtar rolü oynayabilecek bilgi ve tespitler sunan kitabın konu ettiği açmaz, bölgeye özgü potansiyeller olarak etnik, dinî ve siyasî nitelikte kırılma hatlarına sahiptir ve bu hatlar hâlen de kolaylıkla hareketlendirilebilme niteliğine sahiptir. Dolayısıyla, bu açmazın son safhası henüz görülebilmiş değildir, ve belki de hiç görülemeyecektir. Aslında, Balkanlar Büyük Oyunu'nun oynanan ve oynanabilen perdesi, Ortadoğu'da da olduğu gibi hep, ‘sondan bir önceki' perdedir. Bu kitap, Balkan Savaşları'nın ve Birinci Dünya Savaşı'nın da içinde gerçekleşmiş olduğu bir dönemi ve dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tasfiyesindeki ana etkenlerden birisini anlayabilmenin olduğu kadar, bu açmazın genel temel dinamiklerini anlayabilmenin de anahtarlarını vermektedir.
Tarih boyunca çevrimler hâlinde tekrarlanagelen Balkan Açmazı'nın bu kitapta sözü edilen yirmi yılı Osmanlı açmazının da son yıllarını kapsar. Aslında aynı açmaz, dönem dönem her Balkan ülkesinin ve bölgede nüfuz kurup-derinleştirme hedefindeki güçlerin açmazı olmaya adaydır çünkü bölgenin kendine has değiştirilemez kırılma dinamikleri vardır. Neredeyse, herkesin gözü her yerdedir. Bundan dolayı da her toplum kendi yıldızının parlamasını gözler; yıldızı parladığında ise onun için vakit artık rövanş vaktidir; gözde olan yerler el değiştirir, intikamlar alınır. Bu, bölgedeki toplumlar için olduğu kadar, emelleri bölgeye uzanmış güçler için de önemli ölçüde böyledir.
Kitaba ismini veren 'açmaz', büyük güçlerin bölgeye ilişkin nüfuz alanı genişletme ve hatta toprak ilhak çabaları kadar, ‘fırsat bu fırsattır' diyerek sırtlarını bu büyük güçlere yaslamış ve ırkçı hassasiyet kadar ortodoksluk şemsiyesini de kullanan kendi ikbal arayışlarının peşindeki yerel aktörler olarak Sırp, Yunanlı, Bulgar ve Karadağlı prens ve kralların Türk hükümranlığı altındaki topraklarda (Bosna-Hersek, Makedonya ve Arnavutluk) tutuşturduğu yangın şeklinde tezahür etmiş olan açmazdır. Bu açmazın söz konusu yirmi yılı (1900-1920), Balkan yangınının Osmanlı Devleti de içlerinde olmak üzere üç büyük imparatorluğun tasfiyesinin hızlanmasına büyük katkı yaptığı bir dönemdir.
Balkanlar'da olanın ve olabilecek olanın arkaplânını anlamada altın anahtar rolü oynayabilecek bilgi ve tespitler sunan kitabın konu ettiği açmaz, bölgeye özgü potansiyeller olarak etnik, dinî ve siyasî nitelikte kırılma hatlarına sahiptir ve bu hatlar hâlen de kolaylıkla hareketlendirilebilme niteliğine sahiptir. Dolayısıyla, bu açmazın son safhası henüz görülebilmiş değildir, ve belki de hiç görülemeyecektir. Aslında, Balkanlar Büyük Oyunu'nun oynanan ve oynanabilen perdesi, Ortadoğu'da da olduğu gibi hep, ‘sondan bir önceki' perdedir. Bu kitap, Balkan Savaşları'nın ve Birinci Dünya Savaşı'nın da içinde gerçekleşmiş olduğu bir dönemi ve dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tasfiyesindeki ana etkenlerden birisini anlayabilmenin olduğu kadar, bu açmazın genel temel dinamiklerini anlayabilmenin de anahtarlarını vermektedir.