#smrgKİTABEVİ Balkanlar'dan Basra'ya (1911 - 1918) - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Ertem Basım
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256953178
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
93,80
Havale/EFT ile:
90,99
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199213567
600086
https://www.simurgkitabevi.com/balkanlardan-basraya-1911-1918-2023
Balkanlar'dan Basra'ya (1911 - 1918) - 2023 #smrgKİTABEVİ
93.80
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Orduları, Emperyal Batı'nın ordularıyla cephelerde göğüs göğüse çarpışırken, Yedek Subay Tuğrul'un serüveni eşliğinde, Irak Cephesi'nde Tuğrul Hoca ile İngiliz Ordu Rahibi Darell Conroy arasında düşünceler de kıyasıya çarpışmıştır. Osmanlı'da adli ve idari yapının işleyişi, İslami inanış, “Dünya Barışı”, İnsanlığın tek bayrak altında birleşmesi, “Dünya Devleti” anlayışı, “Ebedi Barış”, Osmanlı çökerken Türklüğün yeniden filizlenmeye başlaması, Tanzimat'ın getirdikleri, harplerin sadece orduların değil, topyekûn devletlerin çarpışması olduğu ve yıkıcılığı üzerine iki düşman (!) subay insan sevgisi özelinde, özgün düşünceler dünyasında gezinmişlerdir.
İki düşman (!) subay, silahların sesinden çığlık çığlığa: “Ey insanlar! Barış olmadan insanlık, kaygıdan korkudan ve tehlikeden kurtulamaz. Dünyaya gelen her insan sevmeyi, sevilmeyi ve saygın bir şekilde yaşamayı hak etmiştir. Hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin bulunmadığı bir dünyada insan ‘bahtiyar' olamaz. Bugün insanoğlunun umutları tükenmiş, içinde sevgi kalmamıştır…”
İki düşman (!) subay, silahların sesinden çığlık çığlığa: “Ey insanlar! Barış olmadan insanlık, kaygıdan korkudan ve tehlikeden kurtulamaz. Dünyaya gelen her insan sevmeyi, sevilmeyi ve saygın bir şekilde yaşamayı hak etmiştir. Hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin bulunmadığı bir dünyada insan ‘bahtiyar' olamaz. Bugün insanoğlunun umutları tükenmiş, içinde sevgi kalmamıştır…”
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Orduları, Emperyal Batı'nın ordularıyla cephelerde göğüs göğüse çarpışırken, Yedek Subay Tuğrul'un serüveni eşliğinde, Irak Cephesi'nde Tuğrul Hoca ile İngiliz Ordu Rahibi Darell Conroy arasında düşünceler de kıyasıya çarpışmıştır. Osmanlı'da adli ve idari yapının işleyişi, İslami inanış, “Dünya Barışı”, İnsanlığın tek bayrak altında birleşmesi, “Dünya Devleti” anlayışı, “Ebedi Barış”, Osmanlı çökerken Türklüğün yeniden filizlenmeye başlaması, Tanzimat'ın getirdikleri, harplerin sadece orduların değil, topyekûn devletlerin çarpışması olduğu ve yıkıcılığı üzerine iki düşman (!) subay insan sevgisi özelinde, özgün düşünceler dünyasında gezinmişlerdir.
İki düşman (!) subay, silahların sesinden çığlık çığlığa: “Ey insanlar! Barış olmadan insanlık, kaygıdan korkudan ve tehlikeden kurtulamaz. Dünyaya gelen her insan sevmeyi, sevilmeyi ve saygın bir şekilde yaşamayı hak etmiştir. Hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin bulunmadığı bir dünyada insan ‘bahtiyar' olamaz. Bugün insanoğlunun umutları tükenmiş, içinde sevgi kalmamıştır…”
İki düşman (!) subay, silahların sesinden çığlık çığlığa: “Ey insanlar! Barış olmadan insanlık, kaygıdan korkudan ve tehlikeden kurtulamaz. Dünyaya gelen her insan sevmeyi, sevilmeyi ve saygın bir şekilde yaşamayı hak etmiştir. Hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin bulunmadığı bir dünyada insan ‘bahtiyar' olamaz. Bugün insanoğlunun umutları tükenmiş, içinde sevgi kalmamıştır…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.