İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baskıları sonucu 1908 tarihinde meclisin yeniden açılmasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nda yeni bir dönem başlamıştır. Fakat bu yeni dönem sonuçları itibariyla imparatorluk coğrafyasında askerî ve siyasî konular başta olmak üzere önemli gelişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin muhalifleri ve eski dönemin destekçileri kurulan yeni düzeni sarsmak için sık sık girişimlerde bulunmuşlardır. Yaşanan iktidar mücadelelerine askerî ve siyasî olarak en açık örnekler ise 31 Mart Vak'ası, 11 Aralık 1911 Ara Seçimleri, 1912 Genel Seçimleri, Halâskâr Zâbitân Grubu Müdahalesi, Bâb-ı Âli Baskını ve Mahmud Şevket Paşa Suikastıdır.
Osmanlı Askerî Tarih çalışmalarında genellikle Halâskâr Zâbitân Grubu Müdahalesi göz ardı edilip asker/siyaset ilişkileri Bâb-ı Âli Baskını üzerinden izah edilmektedir. Yaşanan bu eksiklik imparatorluğun son dönemlerinde her alanda hâkim tek gücün İttihat ve Terakki Cemiyeti olduğuna yönelik bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Bunun sonucunda da Balkan Savaşları başta olmak üzere birçok önemli olay İttihatçılar üzerinden açıklanmaktadır. Detaylı bir literatür çalışmasıyla meydana getirilen bu eser 1908 II. Meşrutiyet dönemiyle kesintisiz ve tartışmasız bir İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidarı olmadığını kaynaklar aracılığıyla gün yüzüne çıkarmaktadır.