#smrgKİTABEVİ Bambaşka Bir Sartre - 2023
“Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre'ın yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma.
“Bir yazarın hayatına girmek için her şeye karşın bir yol seçmek gerektiğine göre, yan yolları izleme stratejisi verimli olabilir. Bu strateji bağlantılar üzerinden yanlamasına düşünmeyi, çevresi ve –birlikte yeni, şaşırtıcı bir yöne girdiği– kişiler üzerinden bir bireyin izini sürmeyi amaçlıyor. İnsan hayatlarının anlaşılması için biraz epigenetiği devreye sokmak tekanlamlı nedenselcilikten kaçınmayı, yerinde dönüşümleri ve çevrenin yarattığı farklılaşmaları ortaya koymayı sağlıyor. Raymond Aron ona Husserl'den söz etmeseydi ve onu Berlin'e yönlendirmeseydi, Sartre fenomenolog olur muydu? Peki ya Jean Genet ya da Frantz Fanon'la karşılaşmasaydı, Kötü kavramı üzerinde düşünür ve sömürgeciliğe böylesine şiddetle karşı çıkar mıydı?”
“Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre'ın yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma.
“Bir yazarın hayatına girmek için her şeye karşın bir yol seçmek gerektiğine göre, yan yolları izleme stratejisi verimli olabilir. Bu strateji bağlantılar üzerinden yanlamasına düşünmeyi, çevresi ve –birlikte yeni, şaşırtıcı bir yöne girdiği– kişiler üzerinden bir bireyin izini sürmeyi amaçlıyor. İnsan hayatlarının anlaşılması için biraz epigenetiği devreye sokmak tekanlamlı nedenselcilikten kaçınmayı, yerinde dönüşümleri ve çevrenin yarattığı farklılaşmaları ortaya koymayı sağlıyor. Raymond Aron ona Husserl'den söz etmeseydi ve onu Berlin'e yönlendirmeseydi, Sartre fenomenolog olur muydu? Peki ya Jean Genet ya da Frantz Fanon'la karşılaşmasaydı, Kötü kavramı üzerinde düşünür ve sömürgeciliğe böylesine şiddetle karşı çıkar mıydı?”