Çektiği uykusuzluğu mor göz altlarıyla ele veren ama taşıdığı büyük sırrı asla açık etmeyen Aslı. Kedi sevmeyen bir yazar. Hayatındaki en önemli kişiyi, anneannesini yakın zamanda kaybetmiş. Şu sıralar neredeyse görünmez olmayı diliyor. Ancak uluslararası bir yazar programına kabul edilmesiyle kendisini Avusturya'da buluyor. Vampir olduğundan kuşkulandığı, yaptığı tüm hesaplarda yaşı 130 çıkan bir hanımefendiyle tanışıyor. Bu yaşlı hanım ölümsüz mü; kaldığı evdeki kedi, anneannesinin reenkarne olmuş hali mi; bir insan kaç kez katil olabilir; peki şimdi hiç aşkın sırası mı?!
"Anneannem öldüğünden beri bir türlü onun gittiğine inanamadım. Bazen sanki hemen yanımdaymış gibi hissediyorum. Kokusunu duyuyorum. Ölene kadar aynı kokuyu kullandı. Eczaneden aldığı kolonyanın o sabun kokusu. Burada bile aynı kokuyu aldığım oluyor. Özellikle de kedi yanıma geldiğinde. Hep yazdıklarımı sesli okurken yanıma geliyor. Yani..."
"Anneanneniz gibi."
"Evet."
Bunu söylerken öyle utanıyor ki. Ama söyledi işte.
"Kedinin anneanneniz olduğunu düşündüğünüzü söylerken sizi deli zannedeceğimi mi sanıyorsunuz?"
Aslı başını sallıyor.