Yapıta koyduğumuz yazılar, doğal olarak, hukuksal, bilimsel niteliğini yitirmiş değildir. Buna karşın geçen süreçte, insan hakları kavramında köklü değişim olmuş, bu kapsamda, basın yoluyla düşünce açıklama hakkın niteliği, güvencesi, işlevi değişmiştir. Kaldı ki, TV, radyo gibi diğer kitle iletişim araçları için de aynı değişim söz konusudur.
Kısa bir deyişle, özde değişim olmamakla beraber, anayasal ve yasal düzenlemelerle, güvenceli iletişim ve düşünce açıklama düzeni oluşturulmuştur. Bu sonuç, ilkesel sitelerden günümüze gelen bir serüvendir.
"Öndeyiş", bu serüvenin kısa hikayesidir. Bu hikayenin sonu, "bilgilenme hakkı"dır. Bu hikayenin sonunda:
Artık, "sansür yasağı", kitle iletişim düşünce açıklama açısından güvence sayılmıyor,
Artık, bilgi dolaşımını sağlayan, profesyonel basım çalışanları, "haber vermek hakkını" kullandığı için değil, "haber vermek görevini" yaptığı için, hukuka uygun davranmış oluyor.
Yapıta koyduğumuz yazılar, doğal olarak, hukuksal, bilimsel niteliğini yitirmiş değildir. Buna karşın geçen süreçte, insan hakları kavramında köklü değişim olmuş, bu kapsamda, basın yoluyla düşünce açıklama hakkın niteliği, güvencesi, işlevi değişmiştir. Kaldı ki, TV, radyo gibi diğer kitle iletişim araçları için de aynı değişim söz konusudur.
Kısa bir deyişle, özde değişim olmamakla beraber, anayasal ve yasal düzenlemelerle, güvenceli iletişim ve düşünce açıklama düzeni oluşturulmuştur. Bu sonuç, ilkesel sitelerden günümüze gelen bir serüvendir.
"Öndeyiş", bu serüvenin kısa hikayesidir. Bu hikayenin sonu, "bilgilenme hakkı"dır. Bu hikayenin sonunda:
Artık, "sansür yasağı", kitle iletişim düşünce açıklama açısından güvence sayılmıyor,
Artık, bilgi dolaşımını sağlayan, profesyonel basım çalışanları, "haber vermek hakkını" kullandığı için değil, "haber vermek görevini" yaptığı için, hukuka uygun davranmış oluyor.