Türkçede daha çok Şarkiyatçılık ve Filistin sorunu hakkındaki eleştirel çalışmalarıyla tanınan Edward W. Said'in edebiyat eleştirisi alanındaki en önemli çalışmasıdır Başlangıçlar. Yazar bu kitabında Milton, Hopkins, Wordsworth gibi büyük şairler ile, Dickens, Hardy, Conrad, Mann, Proust gibi romancıların eserlerini, özellikle Vico, Auerbach ve Foucault'dan hareketle geliştirdiği kendine özgü kuramsal perspektiften okuyarak, bir eser yazmaya "başlama"nın filolojik, felsefi, psikolojik ve tarihsel boyutlarını analiz ediyor.
Seküler, insan ürünü ve sürekli yeniden geliştirilen bir kavram olarak gördüğü "başlangıç"ı, ilahi, mitik ve ayrıcalıklı bir kavram olan "köken"den ayırt ederek işe başlıyor Said: Batı kültüründe romanın 18. ve 19. yüzyıllarda kazandığı önemin, sanat, deneyim ve bilgi alanlarında "başlangıçlar"a özel, otorite kazandırıcı, kurumsal bir rol yüklemiş olmasında yattığını öne sürüyor. Bu fikrin Freud'un bulguları ve modernist yazarların romanlarında oynadığı rolü ele aldıktan sonra da başlama sorununun eleştiri söylemindeki ve Foucault'daki yerini analiz ediyor.
Said, bütün eserlerinde olduğu gibi, bu kitabında da edebiyatı tarihten, felsefeden ve toplumsal söylemden koparmayı reddederek, edebiyat eleştirisinin bu ret sayesinde neler kazanabileceğinin çok parlak bir örneğini sunmuş oluyor.