Bu çalışma sınırları içinde “Endüstri Sosyolojisi” konusunu tartışmayı amaçlıyoruz. Ve her yeni konuyu ele alışta yaptığımız gibi yine konumuz sınırlarını çizmek, konuyla ilgili ana kavramları tartışmak ve konu karşısında genel tutumumuzu belirlemekle işe başlamakta yarar görüyoruz. Söze çalışmamıza verdiğimiz başlıktan başlayalım. “Endüstri Sosyolojisi” dedik. “İktisadî Sosyoloji” ya da “İktisat Sosyolojisi” demedik. Bu seçim önce konumuzu sınırlayabilmek kaygısının sonucudur. İktisat sosyolojisi daha geniş konuları kapsamaktadır.
Endüstri sosyolojisi ise, iktisat sosyolojisinin konuları arasında ancak endüstri devriminden sonra tarih sahnesinde görülen özel bir toplum türünün açıklanması ve gelişme yasalarının gün ışığına çıkarılması, endüstrileşmeyle birlikte başlamış toplumsal ilişkiler ile ilgilenir. Bir yerde endüstri sosyolojisini iktisat sosyolojisinin ana başlıklarından birisi sayabiliriz. Böylece “Endüstri Sosyolojisi” başlığını seçmekle, en azından başlangıçta iktisat sosyolojisinin bütün konularına mutlaka değinmek zorunluluğundan kendimizi bağımsız sayabiliyoruz.
En azından başlangıçta dedik. Çünkü sosyolojide bütün özel ve dar sınırlı konular ele alınmak istenildiğinde, bu konuları bağlı oldukları bütünlerden mutlak bir biçimde soyutlama olanağımız bulunmamaktadır. Ve bütünlerle ilgili ve ele alınan konuların gerçek niteliklerinin saptanmasında mutlaka gerekli ana kavramlara başvurmazlık edilemez. Sosyolojinin konusu, toplum olaylarıdır. Bu olayları içinde geçtiği çevreden ve tarihî koşullarından soyutlamamıza olanak yoktur. Belli çevre ve tarihî koşulların ürünü olması nedeniyle, herhangi belli ve sınırlı bir toplum olayının açıklamasını olayın yalnızca kendi özünde ve içinde bulabilmemiz söz konusu değildir.