Bu kitapta Atatürk'ün doğduğu yerin dönemin tarihsel gelişiminin başlangıç noktası olması, sanata ve bilime verdiği önem ile Batı Trakya insanının Atasına olan özlem dolu sevgisinin şiirler ile devam ettiği anlatılmaktadır.
Batı Trakya eski tarihi ve yeni çehresini bulunduran fotoğraflarla maziye ışık tutulan bu çalışma O'nun Selanikli şair, yazar ve sanatçı hemşehrilerinin hâlâ oralarda duygu seli ile yaşamlarını özlemle sürdürdüklerinin bir belgesidir.
Geçmişten günümüze kadar Atatürk'e her ülkenin ileri gelenleri, "yeri doldurulamaz, büyük, örnek insan " övgüleri sıralamışlardır. Fakat böylesine gıpta edilen insanın çağdaş medeniyete duyduğu özlem anlaşılamamıştır. Diğer canlılardan farklı, o muhteşem görünen varlık insan; akıllı olduğu kadar adaletsiz, saygısız, sevgisiz ve güvensiz duruma düşmüştür. Dünyamızın değişik yerlerinde refahın yükselmesi ile insan değerleri törpülenmiştir. Aç gözlü, bencil topluluklar meydana gelmiştir. Her ülke insanlık adına medeni olma yarışında olmasına rağmen savaşlardan ders alıp dürüst insanlara sahip çıkabilseydi, daha huzurlu yaşanır toplumlar oluşurdu. Fakat her insan yaşama hakkına sahip olduğu gibi, adil bir şekilde yaşatmakla da mükellef olduğu sürece huzur bulacaktır.
İnsani değerlerin daha iyi anlaşılması adına "O" samimi bir niyet ile ders alınması ve hiç unutulmaması gereken bir şekilde şu üç cümlelik ifadeyi sıralayabilmiştir:
"Şuna da inanıyorum ki, eğer devamlı barış isteniyorsa, kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır. İnsanlığın refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları, kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir." Aynı şekilde Yunanistan'ın ileri gelenlerinin de değişik kaynaklarda, Atatürk' e ithafen o yıllardaki söylenmiş övgüleri bulunmaktadır. Yıllar önce savaş sonrası iki ülke aralarında soğukluğa rağmen cesaretle sıcak ilişkiler kurabilmişlerdir. Geçmişten ders alınarak, bu yaşlı dünyamızda yaşamak için, insanların ve ülkelerin böylesine güzel ilişkilere ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak, görülen o ki bu ders alınmışa benzemiyor. Yıllar önce yaşananlar, tarihin tekrar acı bir şekilde tekerrür ettiğini gösteriyor
Günümüz güncelinde (30 Haziran 2011) tarihli bir gazetenin orta sayfalarında geçen küçük bir haber; Amerika'da Watson Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre "Bu para dünyayı kurtarır! Üç savaşın maliyeti 3,7 trilyon dolar... "
Umulur ki insanlık, bu dünya, imparatorluklara dahi kalmadığı ve gelecekte de kalmayacağına göre, insanca yaşamak için adalet, sevgi ve saygıya yönelir.
"Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesi ile dünyanın geleceğine yönelik farklılıklara rağmen, içte ve dışta barış için dünyada ilk defa çocuklara en iyi hediye olabilecek, çocukluğun hazzına varabilecekleri, "Çocuk bayramı" kutlamalarının öncüsü olmuştur. Kendi ülkesinin ve dünya çocukları ile beraber bu sevinci paylaşmanın kıvancını yaşamış, bencillikten uzak olduğunu insanlığa göstermiş bir liderdir.
Bu nedenledir ki insanlık dün olduğu gibi, bugün de kendi vefasızlığının bedelini ödemektedir...
Bu kitapta Atatürk'ün doğduğu yerin dönemin tarihsel gelişiminin başlangıç noktası olması, sanata ve bilime verdiği önem ile Batı Trakya insanının Atasına olan özlem dolu sevgisinin şiirler ile devam ettiği anlatılmaktadır.
Batı Trakya eski tarihi ve yeni çehresini bulunduran fotoğraflarla maziye ışık tutulan bu çalışma O'nun Selanikli şair, yazar ve sanatçı hemşehrilerinin hâlâ oralarda duygu seli ile yaşamlarını özlemle sürdürdüklerinin bir belgesidir.
Geçmişten günümüze kadar Atatürk'e her ülkenin ileri gelenleri, "yeri doldurulamaz, büyük, örnek insan " övgüleri sıralamışlardır. Fakat böylesine gıpta edilen insanın çağdaş medeniyete duyduğu özlem anlaşılamamıştır. Diğer canlılardan farklı, o muhteşem görünen varlık insan; akıllı olduğu kadar adaletsiz, saygısız, sevgisiz ve güvensiz duruma düşmüştür. Dünyamızın değişik yerlerinde refahın yükselmesi ile insan değerleri törpülenmiştir. Aç gözlü, bencil topluluklar meydana gelmiştir. Her ülke insanlık adına medeni olma yarışında olmasına rağmen savaşlardan ders alıp dürüst insanlara sahip çıkabilseydi, daha huzurlu yaşanır toplumlar oluşurdu. Fakat her insan yaşama hakkına sahip olduğu gibi, adil bir şekilde yaşatmakla da mükellef olduğu sürece huzur bulacaktır.
İnsani değerlerin daha iyi anlaşılması adına "O" samimi bir niyet ile ders alınması ve hiç unutulmaması gereken bir şekilde şu üç cümlelik ifadeyi sıralayabilmiştir:
"Şuna da inanıyorum ki, eğer devamlı barış isteniyorsa, kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır. İnsanlığın refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları, kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir." Aynı şekilde Yunanistan'ın ileri gelenlerinin de değişik kaynaklarda, Atatürk' e ithafen o yıllardaki söylenmiş övgüleri bulunmaktadır. Yıllar önce savaş sonrası iki ülke aralarında soğukluğa rağmen cesaretle sıcak ilişkiler kurabilmişlerdir. Geçmişten ders alınarak, bu yaşlı dünyamızda yaşamak için, insanların ve ülkelerin böylesine güzel ilişkilere ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak, görülen o ki bu ders alınmışa benzemiyor. Yıllar önce yaşananlar, tarihin tekrar acı bir şekilde tekerrür ettiğini gösteriyor
Günümüz güncelinde (30 Haziran 2011) tarihli bir gazetenin orta sayfalarında geçen küçük bir haber; Amerika'da Watson Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre "Bu para dünyayı kurtarır! Üç savaşın maliyeti 3,7 trilyon dolar... "
Umulur ki insanlık, bu dünya, imparatorluklara dahi kalmadığı ve gelecekte de kalmayacağına göre, insanca yaşamak için adalet, sevgi ve saygıya yönelir.
"Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesi ile dünyanın geleceğine yönelik farklılıklara rağmen, içte ve dışta barış için dünyada ilk defa çocuklara en iyi hediye olabilecek, çocukluğun hazzına varabilecekleri, "Çocuk bayramı" kutlamalarının öncüsü olmuştur. Kendi ülkesinin ve dünya çocukları ile beraber bu sevinci paylaşmanın kıvancını yaşamış, bencillikten uzak olduğunu insanlığa göstermiş bir liderdir.
Bu nedenledir ki insanlık dün olduğu gibi, bugün de kendi vefasızlığının bedelini ödemektedir...