#smrgKİTABEVİ Batı'nın Çöküşü Akşam Ülkesinin Yokuş Aşağı Gidişi - 2024
Batı medeniyetinin kökeni ve “kaderi” meselesini derinlemesine araştıran Spengler'in resmî tarih yazımı ve metodoloji alanlarına meydan okuyan görüşleri, birçok eleştiriyi beraberinde getirse de onun, Batı'nın Çöküşü'nde kullandığı, bilgiyi ve retoriği dönüştürme ve aktarma biçimleri, eseri seneler boyunca canlı tutar.
Okurunu sürükleyici, tartışmalı, sorulara ve cevaplara teşne bir tarih felsefesi okuma serüvenine davet eden Spengler; insanlığın, Geç Antik Dönem'le kıyas götürebilecek kadar uzun, yüzyıllar sürecek bir “dünya-tarihi” etabına nasıl girdiğini aktarıyor. Goethe ile Nietzsche felsefelerinin kılavuzluğunda, doğrusal ilerlemeyi reddediyor ve bunun yerine uygarlıkların döngüsel yükselişlerine ve düşüşlerine dayanan bir dünya tarihi görüşü teklif ediyor. Bir kültürün; kendini belli eden, özellikli bir coğrafyanın toprağından filizlendiğini, tüm imkânlarını tükettiğinde ise can verdiğini savunuyor.
Ketebe Yayınları olarak, uygarlık tarihi için, bilhassa döngüsel tarih anlayışı noktasında bir kilometre taşı teşkil ederek temel bir eser haline gelen bu kıymetli çalışmayı okuruyla yeniden buluşturmakla iftihar ediyoruz.
Batı medeniyetinin kökeni ve “kaderi” meselesini derinlemesine araştıran Spengler'in resmî tarih yazımı ve metodoloji alanlarına meydan okuyan görüşleri, birçok eleştiriyi beraberinde getirse de onun, Batı'nın Çöküşü'nde kullandığı, bilgiyi ve retoriği dönüştürme ve aktarma biçimleri, eseri seneler boyunca canlı tutar.
Okurunu sürükleyici, tartışmalı, sorulara ve cevaplara teşne bir tarih felsefesi okuma serüvenine davet eden Spengler; insanlığın, Geç Antik Dönem'le kıyas götürebilecek kadar uzun, yüzyıllar sürecek bir “dünya-tarihi” etabına nasıl girdiğini aktarıyor. Goethe ile Nietzsche felsefelerinin kılavuzluğunda, doğrusal ilerlemeyi reddediyor ve bunun yerine uygarlıkların döngüsel yükselişlerine ve düşüşlerine dayanan bir dünya tarihi görüşü teklif ediyor. Bir kültürün; kendini belli eden, özellikli bir coğrafyanın toprağından filizlendiğini, tüm imkânlarını tükettiğinde ise can verdiğini savunuyor.
Ketebe Yayınları olarak, uygarlık tarihi için, bilhassa döngüsel tarih anlayışı noktasında bir kilometre taşı teşkil ederek temel bir eser haline gelen bu kıymetli çalışmayı okuruyla yeniden buluşturmakla iftihar ediyoruz.